Selamiçeşme’de Badem Ezmesi ve Fıstık Ezmesi Nereden Alınır? Cemilzade, Kadıköy, İstanbul

Sizin hiç 130 yıllık bir markanız ya da işletmeniz oldu mu? Bizim de olmadı. Lakin bu topraklarda böyle markalar ve işletmeler var sevgili okuyucular. Ne mutlu bu markalara ve de ne mutlu bize! Gelin hemen sizi Udi Cemil bey ile başlayan Cemilzade’nin hikayesine götürelim.

1867 yılında doğan Cemil bey musiki aşığı bir genç. 13 yaşında babasını kaybedince ailesinin sorumluluğu omuzlarına biner ve eğitimini yarıda keserek ekmeğinin peşine düşer. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 16 yaşında kendi lokum ve şekerleme dükkanını açar. Ancak müzik hevesi hiçbir zaman onu yalnız bırakmaz. Böylece kendisini hem sarayda eğitmen hem de Türk Musikisi bestekarı olarak bulur. Hikayemizin sonunda Cemil bey, Şekerci Hafız Udi Cemil bey olmuştur artık. Acaba 100 yıllık bir marka olmanın sırrı, iş yaşamı ile gönüle hitap eden bir uğraşı bir arada tutabilmekten mi geçiyor? Neden olmasın, hem zanaat hem sanat işin içinde oldu mu bundan daha büyük bir ustalık ve ilim kapısı olamaz herhalde.

Cemil beyin bestelerini Cemilzade websitesine girdiğinizde dinleyebilirsiniz. Kendisi gerçekten büyük bestekarlarımızdan. Biz tüm külliyatı sabahtan beridir dinliyoruz.

Gelelim yıllar sonra 4. kuşak Barış Cemiloğlu’na. Gencecik bir iş adamı Barış bey. Gerçekten pek güzel bir insan. Babası 70 yaşına gelince “Ben artık yoruldum!” demiş. Böylece Barış Cemiloğlu şirketin yönetimine talip olmuş. Şu anda ağırlıklı olarak üretimin ve iş geliştirmenin başında. Yıllardır aynı gelenekle süregelen üretimin kalitesini ve devamlılığını denetliyor. Ailesinin sahip olduğu bu mirası çok güzel ele almış, bunları günümüz şartlarına göre bir güzel arşivlemiş ve herkesin kullanımına sunmuş. Denk gelirseniz Cemilzade‘nin hikayesini bir de onun ağzından dinlemenizi öneririz.

Evet, tarihi geçiyoruz. Badem ezmesi dedik, fıstık ezmesi dedik. Lokum dedik. Şeker dedik. Bunlar çok güzel hareketler ey fani dünyamızın güzel yiyicileri! Cemilzade’nin de hepi topu ürün gamı bunlardan ibaret. Yani tutup da “Hazır tatlıcıyız bir de baklava olayına girelim, badem ezmesinin yanına da tavuk göğsü çok iyi gider” dememişler. Acaba yüzyıllık bir marka olabilmenin sırrı olabilir mi bu? Hazır olun, ikinci ders geliyor. (Birinci dersi az evvel yukarıda aldınız. Sanat-zanaat ikilisi olan hani.)

“Eveeeeet! Elbette ve de kesinlikle. Ürün gamınız küçük ve odaklanabileceğiniz kadar olmalı! Tüketicinin aklında bir ürününüz ile yer edinmelisiniz!”

Markalaşmanın kurallarında 100 yıldır değişen bir şey yok!

Netekim biz eski badem ezmecilerindeniz sevgili okuyucular. Neredeyse ‘annemiz bizi badem ezmesi ile büyüttü‘ diyebiliriz. O yüzden bizi kimse badem ezmesi konusunda kandıramaz. Bu yüzden bizim için badem ezmesi bir lezzetten çok bir hatıradır. Cemilzade’de yediğimiz badem ezmesi de bizi ansızın çocukluğumuza, tarihi yarım ada ile birlikte annemizin kucağına taşıdı. Bir de yılbaşı arefesindeyiz zaten. Aman bir neşelendik ki sormayın gitsin.

Nasıl taze, nasıl güzel… Fakat Cemilzade’de en az onun kadar güzel bir şaheser daha var ki ona da “Kaymaklı Lokum” diyorlar. Vallahi de aynen ismi gibi kendisi. Kaymaklı olduğu için ömrü de kelebek gibi naif ve kısa. Kısa sürede tüketmeniz lazım. Ancak bir lokum bu kadar mı karakterli olur be yahu? “Bana bak bana! Lokum benim!” diyor size. Siz de “Ah cancağızım! Gel bakiyim sen şöyle.” deyip atıyorsunuz hemen ağzınıza bir tane.

Ey sevgili okuyucular! Toplaşın hele. Toplumsal yeme-içme dersi vereceğiz. Öncelikle piyasada lokum diye yediğinizi düşündüğünüz tonajlı kazanlarda yarım saatte pişirilen, glikozca kudretli, bolca koruma maddeli ve jelatinli kutularda sunulan lokumlara biz lokum demiyoruz. Siz de demeyin!

Bakın lokumun hası; Cemilzade’de yüzyıldır aynı şekilde 20kg’lık bakır kazanlarda, 2 saat boyunca yavaş yavaş ve efendi gibi devine dövüle pişiyor. Cemilzade (Cemil’in oğlu demek) tüm ürünlerinde pancar şekeri kullanıyor. Bak, bak! Üçüncü ders geliyor: “İşini iyi yapıp hileye kaçmazsan 100 yıl yaşıyorsun.”

En son dersimizi de doğrudan Barış beyden alalım. Kendisine “100 yıllık başarının sırrı nedir?” diye soruyoruz. “Bugün ticari olarak daha başarılı olmak için yarınları feda etmemek!” diyor. Tokat gibi bir söz değil mi? Memleketin her alanında işe yarayacak nitelikte.

Cenab-ı Hak tüm yeme-içme sektöründeki girişimcelere Cemilzade’yi örnek kılsın ve 100 yıllık markalar kategorisine taşısın inşallah.

Amin.

Not. Cemilzade’nin ürünlerini internetten de sipariş edebiliyorsunuz. Ayrıca İstanbul’da çeşitli yerlerde ve Berlin’de bir tane şubesi bulunmakta.

Cemilzade
Selamiçeşme Mahallesi, Cemil Topuzlu Caddesi, No 7/C, Kadıköy, İstanbul
Tel: 0216 3850423

Adresi haritada görüntülemek için tıklayın!