Kadıköy’de Coğrafi İşaretli En İyi İnegöl Köfte Nereden Alınır? Oy-Et, Sahrayıcedit, Kadıköy, İstanbul

Evimin dibinde tam yürüyüş yolum üzerinde bir baktım bir “Coğrafi İşaret” ve bir de “Oy-Et” isimli bir tabela. “Vay!” dedim “Yeni bir yer açılıyor.”  Hayır daha önceden, Oy-Et ismi internetten tanıdık da geliyor. “Yoksa mı, acaba mı?” diye düşünürken pandemi kapanmalarında bize sucuk gönderdiğini hatırlıyoruz. Merkezleri İnegöl Oylat Kaplıcaları’nının orada olduğu için sucuklarının markası da Oylat Sucukları diye geçiyor. Lakin gelgelelim buranın esas olayına; yani coğrafi işaretli İnegöl Köftesine…

Aileden kasap olan Vedat, İnegöl’de doğrudan kasaplık mesleğinin içine doğmuş biri. Babasının hayali vakti zamanında gelip İstanbul’da dükkan açmak ama “Baba Bey” bitmeyen işler yüzünden İnegöl’den kalkıp İstanbul’a gelemiyor. Ve fakat babasının bu hayali önünde sonunda küçük oğlu Vedat’a nasip oluyor işte. Vedat, Sahrayıcedit Kadıköy’de bir İnegöl Köftesi neferi olarak tüm cesaretini toplayıp bir mağaza açıyor. Amacı doğru ve coğrafi işaretli İnegöl Köftesini İstanbullulara anlatmak. 

Çünkü bugüne kadar İstanbul’da bu işi doğru yapabilenlerin sayısının bir elin parmaklarının sayısına bile varmadığını iddia ediyor Vedat. Bu iddiasını da öylesine söylemiyor, belgelere dayandırıyor. Coğrafi işaret ve mahreç işaretine göre konuşuyor ve diyor ki “İnegöl Köftesi parmak şeklinde sunulmaz! Yassı şekilde, el basması olarak sunulur. Fabrikasyon üretim olmaz. Elle yapılması gerekir.” 

Vedat doğru söylüyor söylemesine de biz bugüne kadar neredeyse her “İnegöl Köftesi yapıyoruz!” diyen yerde parmak şeklinde köfte yedik. Meğer Tekirdağ köftesi parmak şeklinde olurmuş da İnegöl Köfte el basması yassı şekilde olurmuş. Bu da demek oluyor ki İstanbul’da İnegöl köftesi, zaman için Tekirdağ köftesi lobisine yenik düşmüş, şekil değiştirmiş.

Açıkçası biz İnegöl köftesi ekolünü seviyoruz. Zira hem Balkanlardan gelen bir geçmişi var, hem de köftede çok az baharatla beraber et tadını alıyorsunuz. Üstelik karbonatlı elastikiyeti de cabası. Pofuduk pofuduk olan İnegöl köftesini iyi bir piyaz eşliğinde yemenin tadına doyum olmuyor. Yanına da iyi bir acı biber salçasının eşlik etmesi ise zaten paha biçilemez.

Dediğimiz gibi İnegöl Köftesi coğrafi işaretli bir ürün. Yani muhteviyatı, yapılışı ve sunumu resmi olarak Türk Patent Enstitüsü’nde tarif edilmiş ve belgelenmiş halde. Bu belgeye Oy-Et de sahip. “Etlerimizin tamamı İnegöl’deki hayvanlardan” diyor Vedat. Bu önemli bir detay zaten.

Biz direk İnegöl’den köfteyi hazır halde getirip satıyor diye düşünürken gözümün önünde köfteyi sıfırdan hazırlamaya başlıyor. “Yeni köfte basacağım izleyin isterseniz” diyor. Soğanları soymaya başlıyor. Daha sonra soğanları adeta ameliyat ediyor. “Herkes kolay sanıyor ama işin çok inceliği var. Bu soğanları bile özel seçiyoruz. Cücüksüz soğanlar bunlar. Soğanın ortasını ve en dış zarlarını asla kullanmayız. Yoksa köfteyi karartır, lezzeti bozar” diyerek bir yandan anlatıp bir yandan da soğanları ameliyat etmeye devam ediyor.

Doğranan soğanları sanayi tipi bir blendırda püre haline getirip, bu püreyi bir tülbentin içine koyup yıkayarak tüm suyunu süzüyor. Akabinde bu soğan püresini daha önce çekilmiş kıymanın içine koyup, yoğurmaya başlıyor. En sonunda Vedat tüm bu homojen karışımı elleriyle köftelik porsiyonlamaya başlıyor. Lakin hareketleri o kadar mekanik ki, bütün bu anlattıklarımı adeta büyülenmiş gibi izliyorum. Çünkü Vedat elleriyle makine gibi hızlı İnegöl köftesi hazırlıyor. Kıymayı avucunun kenarı ile kesiyor, porsiyonluyor, yine avucunun içiyle basıyor ve tepsilere diziyor. İlk defa böyle ustaca köfte hazırlayan birini karşımızda görüyoruz..

Tüm bu işlemleri gözümüzün önünde yapınca buraya gerçekten en iyi ve doğru İnegöl Köfte nedir, nasıl hazırlanır; onu tanıtmak için geldiğini anlıyoruz Vedat’ın. 

Aklımızdakini okumuşçasına “Hepsini tart aynı gramaj gelir” diyor gülerek. Anlatmaya devam ediyor: “Gerçek İnegöl köftesi el basması olur. Yassı olur. Çiğ hali böyle pembe renkli olur. Makine asla kullanılmaz. Butik üretimdir. Coğrafi işaret belgesinde de bu belirtilir. Parmak şeklinde İnegöl köftesi olmaz. İstanbul’da parmak şeklinde İnegöl Köftesi yapanlar İnegöl’de bu ürünü satamazlar. İnegöl Köftesi İnegöllüler için vazgeçilmezdir. Adana’da Adana Kebap ne ise İnegöl’de de İnegöl Köftesi odur. İnegöl’de İnegöl köftesiz düğün olmaz mesela… Bizim sünnet düğünlerimizde 300 kg köfte basılıp yenmişti…”

Oy-Et yukarıda da bahsettiğim gibi bir İnegöl markası. Coğrafi işaretli, aslına uygun İnegöl köftesi üretiyor. Sahrayıceditteki Oy-Et mağazasına giderseniz Oylat Kaplıcaları’nın kendine has atmosferinde kuruttukları özellikle kahvaltyıya ve tosta çok iyi giden sucukları ve Vedat’ın kendi tarifiyle tencere kavurduğu, teneke basım kavurması var. 

Şimdilik Oy-Et’i bir şarküteri dükkanı gibi düşünebilirsiniz. Çiğden İnegöl köfte, kavurma, sucuk, pastırma ve İnegöl’den gelme antrikotu var… Yakın zamanda mağazanın önüne masa, sandalye atıp coğrafi işaretli İnegöl köftelerini pişmiş halde satacaklarını da müjdeledi Vedat. 

Gittiğiniz zaman İnegöl köftesi nasıl pişirilir, iyi et nedir, sucuk nasıl kurutulur gibi kasaplığa ve et işlemeye dair sorularınızı Vedat’a direk sorabilirsiniz. Uçsuz bucaksız bir bilgisi var. 

Yılmadan ve usanmadan anlatacaktır. 

Selam ile, 

Adres: Sahrayıcedit Mah. İnönü Cad. No:2/2 (Sahrayıcedit Camii Karşısı) Kadıköy – İstanbul
Tel: 0(216)3021213