7 Eylül Dünya Salam Günü
Salam’ın sade bir kökeni, zarif bir tadı ve birçok çeşidi vardır.
Toplam gıda kıtlığının yakın günlerinde, mağaza raflarında beliren pişmemiş tütsülenmiş sosisler hemen kesildi ve şenlikli bir masa değil, iki veya üç çeşit bu sosis türünün varlığı “gerekli” bağlantılar kurma yeteneğinin bir refah işareti, “özel konum” olarak kabul edildi. Denizaşırı salamlar hakkında ne diyebiliriz – bu, seçkin ve güçlü dünyanın seçkin ve müreffeh hayatının bir simgesiydi ve vatandaşlarımızın çoğu sadece salam hakkında duydular ya da en iyi ihtimalle denediler. Ve o zaman kimse, soylu Avrupa sosis menşeinin aristokratik olmadığını bilmiyordu. Ancak, bundan daha kötü değildi ve olmadı.
Salam, etin tuz ve is gibi çeşitli doğal koruyucularla işlenmesinin ardından bir süre bekletilmesiyle elde edilen ürünlere verilen genel addır.
Büyük ve küçükbaş kasaplık hayvanların gövde etleri ve bunların karışımları kıyılır. Gerekli katkı maddeleri ve baharatlar ilave edilerek hazırlanan salam hamuru bağırsaklara doldurulur. Çeşitlerine uygun tarzda dumanlanıp suda haşlanmasıyla elde edilir. Ham madde olarak öncelikle sığır eti kullanılmasına karşılık, çeşidine göre diğer etler de (tavuk, hindi gibi) salam yapımında kullanılır.
Salam gibi et ürünlerinin üretimi, kuter içerisine belirli bir miktar etin tuz ile beraber konup, çok hızlı devirli bıçaklar ile parçalanması, su veya buz ilave edilerek, tuzlu su içerisinde proteinlerin ekstraksiyonu ile devamlı bir fazın oluşturulması ve bunun üzerine yavaş yavaş yağın ilavesiyle yağ/su emülsiyonun oluşturulmasından sonra, bu karışımın kılıflara doldurularak tütsülenip pişirilmesidir.