Wagyu Katsu Sando Nedir? Japonya’nın En Lüks Sandviçiyle Tanışın
Bir Sandviç Düşünün, Etinden Işık Sızıyor
Bazı yemekler vardır, zenginliğini fiyatından değil ilk lokmasından anlarsınız. İşte Wagyu Katsu Sando tam olarak öyle bir şey. Japonya’da doğmuş, dünyayı kasıp kavurmuş bir “lüks sandviç”.
İlk bakışta basit bir etli tost gibi görünür ama o, aslında wagyu etinin – yani Japon sığırının mermer gibi yağ dokusunun bir şölene dönüşmüş hâlidir.
Kalın bir wagyu bifteği alınır, tuzlanır, una bulanır, yumurtaya batırılır, ardından panko ile kaplanıp kızgın yağda altın rengini alana kadar kızartılır. Ortası hâlâ pembe, dışı ise çıtır çıtır. Sonra o an gelir: etin iki yanına Japonların “shokupan” dediği pamuk gibi sütlü ekmek konur. Kabuklar alınmaz, çünkü bu sandviçin zarafeti bile rafine.

Kobe mi, Zabuton mu, Yoksa Fillet mi?
Wagyu Katsu Sando’nun en önemli sırrı tabii ki et seçimidir.
Bazı şefler bu sandviçi yapmak için A5 kalite Kobe bifteği kullanır.
Kimileri “Zabuton” adını verdikleri omuz kısmını tercih eder — daha yağlı, daha aromatik.
Ama ortak nokta şu: bu sandviçte et değil, sanat pişer.
Birçok Japon şef wagyu etini kızartmadan önce oda sıcaklığına getirir, böylece yağ damarları eşit erir ve ağızda tereyağı gibi dağılır.
Sonra üzerine bir kat özel sos…
Kimisi tonkatsu sosunu ev yapımı hardalla karıştırır, kimisi domates püresi ve soya sosunu buluşturur.
Hatta bazıları içine portakal kabuğu veya azıcık köri bile katar.
Yani bir anlamda “wagyu katsu sando”, Japonların sandviç formatında haute cuisine anlayışıdır.
Fiyatı Ucuz Değil Ama Deneyimi Paha Biçilemez
New York’taki bazı restoranlarda bu sandviçin fiyatı 120 dolar civarında.
Tokyo’da ise genellikle omakase menülerinin içinde, küçük ama tokat gibi bir lokma olarak karşınıza çıkar.
Dünyanın birçok yerinde “bir kez denedim” demek bile bir statü göstergesi olmuş durumda.
Türkiye’de henüz çok yaygın değil ama bazı premium restoranlar, wagyu etini menülerine dahil etmeye başladı bile.
Katsu sando’nun yakında İstanbul’un lüks burger dalgasına ekleneceğini tahmin etmek güç değil.

Nasıl Yenir?
Kural basit:
Küçük dikdörtgenler hâlinde kesilir, ortasından etin pembeliği görünür.
Yanına Japon birası ya da sade soğuk çay yakışır.
Trüf patates kızartması, turşu ve minik bir salata da tabakta genellikle eşlikçi olur.
Ama dürüst olalım:
Bu sandviçi yerken ne yan ürün, ne içecek aklınızda kalır.
Çünkü wagyu katsu sando, bir lokmada Japonya’nın zarafetini anlatır.
Harbiyiyorum Yorumu
Bu sandviç, Japonların yemekle kurduğu o “saygı” ilişkisinin yaşayan bir örneği.
Bizde nasıl “et yedim mi hakkını vereceğim” diyen ustalar varsa, orada da aynı ruh, bu kez sütlü ekmekle birleşmiş.
Lezzet açısından hem “kutsal” hem “yumuşacık”.
İlk lokmada o yağın diliyle konuşuyorsunuz adeta.
Henüz İstanbul’da orijinaline yakın bir versiyon bulmak zor, ama emin olun yakında karşımıza çıkacak.
O zaman ilk ısırığı alırken hatırlayın: Wagyu Katsu Sando bir sandviç değil, bir tecrübe.

👉 Denediniz mi? Aşağıya yorum bırakın. Hangi wagyu katsu sando sizi büyüledi, öğrenelim.

