AmerikaİçecekNE YİYELİMNEREDE YİYELİMNew York

New York’un En Eski Pub’ı: Mc Sorley’s Old Ale House

Yerleri talaşlı. İçerisi fermante arpa kokuyor. Herkes en son sesiyle konuşuyor. Kapısından, masalarına kadar her şey neredeyse ilk günkü haliyle aynı. Kredi kartı geçmiyor. Üstelik bira sunumları da herhangi bir pubtan çok farklı. Tek bir bira istiyorsunuz, önünüze iki tane 33’lük bira konuluyor. Yani burada bir bira, iki bira demek oluyor. Huzurlarınızda Mc Sorley’s. New York’un mutklaka ziyaret etmeniz gereken en eski pub veya barı.

Tarihin Kokusunu İçinize Çekin: McSorley’s Old Ale House

New York’un büyülü atmosferinde gizlenen, geçmişin izlerini taşıyan birkaç yerden biri olan McSorley’s Old Ale House, ziyaretçilerini zamanın ötesine bir yolculuğa çıkaran bir mekan. Manhattan’ın Doğu Yakasında, 15 East 7th Street’te yer alan bu tarihi mekan, Amerika Birleşik Devletleri’nin en eski barlarından biri. 1854 yılında kurulmuş olan McSorley’s, sadece bir pub değil, aynı zamanda New York’un tarihini ve kültürünü canlı tutan bir anıt niteliğinde.

McSorley’s: Bir Asırlık Geçmişin İzleri

McSorley’s’in atmosferine ilk adım attığınızda, kendinizi bir anda geçmiş bir yüzyılda buluyorsunuz. Barın iç mekanındaki dekorasyon, neredeyse açıldığı günden bu yana hiç değişmemiş. Ahşap zeminler, barın üstünde asılı duran antika gaz lambaları, yerlerdeki talaşları, duvarları süsleyen eski fotoğraflar ve tarihe tanıklık eden objelerle dolu bu mekan, adeta bir zaman kapsülü.

Burası, sadece biranın tadını çıkarmak için değil, aynı zamanda tarih kokan bir mekanda oturup, geçmişin izlerini sürmek için de ideal bir yer. McSorley’s’in duvarlarına kazınmış olan New York’un tarihi, barı ziyaret eden ünlü isimler ve şehrin farklı dönemlerinde yaşanan olaylar, bu mekanın sadece bir bar değil, adeta bir müze gibi hissettirmesine de neden oluyor. İçeri adım atar atmaz ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.

*En yeni lezzet ve mekan keşiflerimiz için bizi HarbiYiyorum Instagram hesabımızdan takip etmeyi unutmayın.

Peki Burada Ne Yenir, Ne İçilir?

McSorley’s’in kendine has kuralları ve gelenekleri var. Örneğin, barda sadece iki tür bira servis ediliyor: açık ve koyu (light and dark). Sipariş verdiğinizde, masanıza geleneksel olarak iki küçük bardak biradan oluşan bir set geliyor. (Burada bir tek bira sipariş ettiğinizde mutlaka ama mutlaka önünüze iki bira bırakıyorlar) Mekanda biraya eşlik eden klasik yiyeceklerden biri de peynir, kraker ve soğan tabağı. İşte mekanın alamet-i farikası da bu. Hardal eşliğinde peynir ve krakerinizi yerken sipariş verdiğiniz biralarınızı yudumluyorsunuz. Peki başka yemek çeşitleri yok mu? Elbette var. Hepsi bar yemekleri denilecek türden. Doyumluk değil ama tadımlık. Ama dediğimiz gibi McSorley’se ilk kez gidiyorsanız mekanda yiyeceğiniz yegane şey bira eşleşmeli peynir/kraker olmalı.

Bara dair bir diğer ilginç özellik ise, kadınların bara girişinin 1970 yılına kadar yasak olması. Evet, tam 116 yıl boyunca McSorley’s sadece erkeklere hizmet vermiş. Bu durum, feminist hareketlerin baskısı sonucu değişmiş ve McSorley’s kadınlara kapılarını açmak zorunda kalmış. Düşünsenize mekanda kadınlar için tuvaletlerin yapılması bile yıllar almış. Bu ilginç tarih, barın zamanın değişen sosyal yapısına nasıl uyum sağladığının da bir göstergesi aslına.

McSorley’s: Bir Edebiyat ve Sanat Mekanı

McSorley’s, tarihin yanı sıra sanat ve edebiyat dünyasının da gözde mekanlarından biri olmuş. Ünlü yazarlar ve sanatçılar burayı sık sık ziyaret etmiş, eserlerine ilham kaynağı yapmış O. Henry, McSorley’s’i eserlerinde tasvir ederken, John Sloan’ın 1912 tarihli McSorley’s Bar adlı tablosu barın zamansız atmosferini yakalamış mesela.

Yirminci yüzyılın başlarında McSorley’s, hem bohemlerin hem de sıradan insanların uğrak noktası haline dönüşmüş. Hatta efsanelere göre Abraham Lincoln, John Lennon ve hatta Bob Dylan gibi önemli isimlerin de burada vakit geçirdiği söylenir. McSorley’s, her kesimden insanı ağırlamış ve onların yaşamlarına tanıklık etmiş çok özel bir mekan.

Neden Ziyaret Etmelisiniz?

New York’ta bir yerel gibi hissetmek ve şehrin ruhuna dokunmak istiyorsanız, McSorley’s Old Ale House kesinlikle listenizde olmalı. Burası, modern dünyanın hızından uzaklaşmak, bir an için geçmişe dönmek ve basit ve güçlü bir deneyim yaşamak isteyenler için ideal bir yer. McSorley’s, sadece bir pub değil, geçmişin ve anıların harmanlandığı bir mekan aynı zamanda. İçeceğiniz her bir yudumda, tarihin derinliklerine inmiş gibi hissedeceksiniz.

McSorley’s, zamanın ruhunu kaybetmeden bugüne taşımış nadir mekanlardan biri olarak sizi bekliyor.

New York ziyaretlerinizde mutlaka listenizde olsun.

Afiyet olsun.

Mc Sorley’s Old Ale House
15 E 7th St, New York, NY 10003, Amerika Birleşik Devletleri
Tel:

Salih Seckin Sevinc

Harbiyiyorum.com kurucusu ve yazarı. 2009'dan beri yeme-içme üzerine keşifler yapıyor. Araştırıyor, yiyor, içiyor, videolar/fotoğraflar çekiyor, düşünüyor ve yazıyor. 2021 - "Ruhani" (Roman) 2018- "Ölüm Yolcusu Abdülüver'in Tuhaf Seyahatleri" (Roman) 2016 - "Harbi Yiyorum - Türkiye'de Harbiden Nerede Ne Yenir?" (Yemek Kitabı) 2015 - "Her Şeyin Başı Blog" (İş Kitabı) 2014 - "Social Media for Real" (İngilizce İş Kitabı) 2012 - "Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya" (İş Kitabı) kitaplarının yazarı. 2018'den bu yana ODA TV "Lezzet Peşinde" köşe yazarı, Eylül 2019'da KRT'de "Harbi Yiyorum" programını hazırlayıp sundu. Şu anda "Nerede Ne Yenir?" cümlesinin altını doldurmaya ve lezzet keşiflerini/öğrendiklerini size aktarmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir