Restoran Sahipleri Sonunda Konuştu! Bakın Ne Dediler…
Bu yazıyı hazırlarken Türkiye’de ilk Corona virüs vakasının resmi duyurusu üzerinden 25 gün geçti. 11 Mart 2020’nin akabinde okullar tatil edildi ve ikinci önlem olarak tüm masa servisi bulunan cafe ve restoranlara kapatma kararı geldi.
Peki ama milyonlarca kişinin istihdam edildiği, milyarlarca TL’lik ekonominin döndüğü bir sektör kendi kaderine terkedilince neler olacaktı?
Bu kapatılma kararları sonrası tüm dünyada olduğu gibi Türk halkı da, hükümetten bir ”ekonomik ve sosyal destek paketi” açıklamasını bekledi. Bu yazıyı yazdığımız 05 Nisan Pazar gününe geldiğimizde bir kaç büyükşehir belediyesinin kendi çaplarında sosyal devlet anlayışıyla sunduğu ”ücretsiz” destek dışında merkezi hükümetten ne yazık ki, yeme-içme sektörü dahil hiç bir sektöre hayatta kalmaya yönelik (düşük faizli kredi vermek veya vergi ötelemeyi saymazsak) güçlü bir destek gelmedi.
Bu süreçte çözüm önerileriyle gelip, sesini duyumaya çalışanın sadece Kadıköy Esnaf Derneği’nin (KADIDER) olması ise üzücüydü, onu da geçtiğimiz hafta duyurmuştuk. Tam da bu noktada, bizim de 11 yıldır medyası olarak içinde olduğumuz bu canlı piyasanın hayatta kalma çabasıyla baş başa kaldık desek abartı olmaz.
Tüm dünyada her iş insan ile varolur. Ekonomi, sanat, bilim, eğitim… İnsanlar ne kadar birbirileriyle koordineli ve ahenk içinde olurlarsa orada hareketlilik ve gelişim var demektir. Devletler, hükümetler ve tüm resmi oluşumlar bu hareket içinde hayat bulurlar. Bu ahengi bozmamak da, medeni hayatın bir gerekliliğidir, aksi halde yıkım ve kaos kaçınılmazdır. Milyonlarca insanın ekmek yediği bir sektöre elinden geldiğince destek olmak ve onlara kulak vermeyi bizim de şu an yapabileceğimiz tek faydalı uğraş olarak gördük. Yakın zamanda kepenklerini indirmek zorunda kalmış sektör yetkililerine bazı sorular sorduk, yaşadığımız bu zor zamanları bir de onlardan dinleyelim dedik.
Sorularımızı cevaplayan, altta adı geçen cafe ve restoran temsilcilerine tekrar çok teşekkür ediyoruz.
SORU 1- Türkiye’de ilk Corono Virüs vakası açıklandığı 11 Mart 2020’den bu yana bir restoran sahibi olarak nasıl bir süreç yaşadınız, biraz bahseder misiniz?
Kayhan Köftecisi, Bursa
İlk vaka açıkladıktan sonra genel olarak işlerimizde ilk etapta %30 daha sonra %50 ve % 60 oranında bir düşüş yaşadık ve restoranımızda gerekli tedbirleri aldık.
İlk önce personellerimizi 4 gruba ayırıp, İlk gurubu ücretli izine çıkarttık diğer hafta 2. Grubu çıkarttık. Restoran olarakta her sabah düzenli olarak dezenfekte faaliyetlerimizi gerçekleştirdik dükkanın bir çok noktasına dezenfekte makineleri koyduk ve yapılan açıklamalarla birlikte süreci takip ettik.
Burgerdinho, Ankara
İlk andan itibaren endişeli bir süreç geçiriyoruz. Tabi ki ilk bir kaç gün ekonomik açıdan bir endişe duymadık. Virüs fazla yayılmadan, belki Türkiye hafif atlatır diye umut ettik. Maalesef umduğumuz gibi olmadı. Okulların tatil olması haberi ile satışlarda bir anda %30 azalma oldu. Açılmasının üstünden henüz 2 hafta geçen şubemizi hemen kapattık. Cadde üstündeki şubemizde servis personelini yıllık izne çıkardık. Merkez şubemiz paket servis üzerine kurulu bir işletme olduğu için, bu kadar ciddi etkileneceğimizi tahmin etmemiştik.
Bir kaç elemanımızı yıllık izne çıkardık. İlginç olan, buna hiç bir personelin istekli olmamasıydı. Biraz ısrar etmek zorunda kaldık. Virüs tehdidine rağmen maalesef herkes çalışmak zorunda hissediyor kendini. Yıllık izinlerini avans olarak kullanmaları konusunda ısrarcı olmama rağmen kimse talip olmadı.
Sıralı Kebap, Antalya
Biz kuruluşumuzdan beri dün de bugün de geleneklerimize bağlı kalarak inovatif sunumları müşterilerimizle buluşturmayı hedefledik, çalışan-müşteri memnuniyetini ve sağlığını her zaman 1. Planda tuttuk. Kısa ve uzun dönemde de buna istinaden Devletimizin aldığı önlemler paralelinde, müşterilerimizi ve takipçilerimizi lezzetlerimizden yoksun bırakmamak ve bu zor günleri biraz da olsa lezzetli bir şekilde atlatmak için tariflerimizi Instagram sayfasından paylaşıyoruz.
Orta ve uzun vadede düşündüğümüz yurtiçi ve yurtdışı projelerimizi inşaatını son asamaya getirdiğimiz Ankara’daki dükkanımız hariç bir süreliğine ertelemek durumundayız, ama mutlu günlerde güzel yerlerde harika lezzetlerle tekrar buluşacağımızdan şüphemiz yok. Biz de dahil sektör çalışanlarını elbette kolay günler beklemiyor, küresel olarak bir ekonomik bozulma söz konusu olacak.
Bunu en hafif düzeyde atlatabilmek için öncelikle pozitif olmaya, sağlığımızı korumaya ve sonrasında her zamankinden daha istekli ve kararlı adımlar atarak çalışmaya mecburuz. Hepimize işimizin ve mesleklerimizin bizim için ne kadar değerli olduğunu gösteren ve kendimizi geliştirerek işimizi daha da çok sevmemiz icin verilen bir fırsat bu.
SORU 2- Bu süreçte kısa ve uzun vadede nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz? Sizce sektör çalışanlarını neler bekliyor?
Balıkçı Hüseyin Usta, İzmir
İzleyeceğimiz bir yol yok, kiramız işliyor ödemelerimiz devam ediyor personelimizi ücretsiz izne çıkarmak zorunda kaldık. Bu süreçte almamız gereken sorumluluğu kimseden bir karar veya emir beklemeden aldık ve sorumluluklarımızı yerine getirdik. Şimdi ülkemiz yönetiminin gündemini takip ederek beklemeye devam ediyoruz.
Müsaade Meyhane, İstanbul
Yeme içme işletmelerinin ne kadar süre kapalı kalacağını öngörmek çok zor. Bazıları aylar süreceğini ancak belki Haziran ayında açılma ihtimalinin olduğunu söylüyor. Ben o kadar süreceğini düşünmüyorum. Geliştirilen tedavi ve aşılar yakında kullanıma sunulacak ve var olan karantina ortamı Nisan sonu Mayıs başı gibi sona erdirilecek diye düşünüyorum. Personelimi yararlanabildikleri sosyal haklara göre ya işten çıkarttım ya da ücretsiz izine yolladım. Sektördeki birçok küçük işletme kendini döndürüyor ve dayanma gücü çok fazla yok.
İşler tekrar açıldığında var olan borçları ödemek ve açılış için tekrar mal çekmek gerekecek. Bu da daha çok borçlanma anlamına geliyor. İşletme sahipleri bu karantina döneminden bir hayli zarar alacaklar. Batmayanların dahi işleri yoluna koymaları yıl sonunu bulur diye düşünüyorum.
Bu süreçte birçok işletme hayatta kalabilmek adına paket servise yöneldi. Bunun da riskleri olduğunu düşünüyorum. Alışveriş yapan personel ve hazırlık personeli risk altına giriyor bu şekilde. Aynı şekilde paket servis personeli de risk altında. İşletmeyi aktif tutmak adına bu insanları risk altına sokmak ne kadar doğru bilmiyorum. Zorunlu değilse paket servis de yapılmaması gerektiği kanaatindeyim. Pakete giden personel müşteriden virüs kapar, gelir hazırlık personeline bulaştırır.
Hazırlık personeli habersiz bir şekilde üretime devam eder ve tüm paket müşterilerinize virüs dağıtıyor olabilirsiniz. Ya da çalıştırdığınız personelden biri virüsü evine taşır ve bir aile büyüğü hastalanır. Vicdani olarak altından kalkamayacağımız noktalara gidebilir konu.
Sektör çalışanları işsiz evde oturuyorlar. Fazla yapacak bir şeyleri yok. Umarım birikim yapmışlardır. Bu süreç herkes için zor ve beklenmedik bir süreç.
Kayhan Köftecisi, Bursa
Dünyadaki ve ülkemizdeki süreci takip edip ilk önce 1 aylık bir planlama hazırladık daha sonra süreç devam ederse. Senaryosu kurup 3 aylık ve 5 aylık maddi ve manevi bir planlama yaptık.
Hükümetin restoran ve hizmet sektörünü kapatma kararından sonra bütün personelimize ücretli izin verdik ve kapattığımız gün bütün çalışma arkadaşlarımızın 2 şer aylık maaşlarını yatırdık.
Daha sonra paket servis için gerekli tedariklerimizi yaptık ve işletmemizi kapatıp süreci beklemeye başladık paket servis fikrimiz 3 ve 5 aylık planlamada düşündüğümüz birşey ancak haftada 1 gün açıp pişmemiş ürünlerimizi vakumlu şekilde soğuk zincir araçlarla müşterilerimize ulaştırmaya başladık.
İşletmemizin müşteri dağılımı yüzdelik olarak çoğunluk şehir dışı olduğu için ilk olarak İstanbul’a soğuk zincir araçlarla ürünlerimizi kendi imkanlarımızla sevk etmeye başladık.
Bu etapta personelimizi 3-5 kişilik olarak haftada 1 gün hazırlık için işletmemize çağırdık.
Sektör çalışanlarını gerçekten çok zor günler beklediğini düşünüyorum ve her işletme sahibini personeline gerekli özveriyi ve mücadeleyi birlikte yapmalarını öneriyorum işten çıkartmak en kolay çözüm ama doğru olan değil umarım uzun sürmez ve hiçbir sektör çalışanı işinden olmaz.
Sıralı Kebap, Antalya
Dünyada hızla yayılan bu virüsten bir an önce kurtulmak için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız, kısa dönemde yapacağımız fedakarlıklar, uzun dönemdeki hedeflerimize ve normale hızlı bir şekilde dönebilmemiz acısından büyük bir önem taşıyor. Bu süreçte, işletmelerin yoğun iş temposundan fırsat bulamayıp da optimize edemedikleri organizasyonel anlamdaki eksik kalan yönlerini tekrar gözden geçirmek için büyük bir fırsat, hepimiz çok daha güçlü geri dönmeliyiz. Halkın eski ekonomik seviyeyesine ulaşmasının biraz zaman alacağını şimdiden hesaplayarak bu yönde iş geliştirmeye odaklanmalarını tavsiye edebilirim.
Serez Dondurmacısı, İstanbul
Personel ve müşteri için ulaşabildiğimiz tüm bilgilerle maksimum güvenlik sağlamaya çalıştık. Masaları ve sandalyeleri 2. Gün kaldırdık.
Kısa vade de (3 ay) değil ama uzun vade de iflaslar gerçekleşecektir. Sektör kısa vadede daralacak uzun vade de küçülecektir.
SORU 3- Sizce yaşadığımız bu zor süreçte devlet kurumları yeme-içme sektörüne yeterli desteği gösteriyor mu, destek ve çözüm noktasında neler yapılmasını uygun bulurdunuz?
Burgerdinho, Ankara
Devlet kurumları henüz bize her hangi bir destek sağlamadı. Beklentimiz personel giderlerinde bize destek olunması yönünde. Personelin asgari ihtiyaçlarının karşılanacağını bilsem, salgın riskini göze alıp çalışmaya devam etmezdim. Destek olunacağı zaman da bunun kayıtsız şartsız olması gerekiyor. Örneğin 3 yıldır aynı yerde çalışması zorunluluğu, minimum prim günü gibi şartlar bizim sektör çalışanlarında aranırsa bu desteğin hiç bir anlamı olmaz. Mesela 2 ay önce çalışmaya başlayan bir asgari ücretliye destek yapılmamasının anlamı olamaz. Olağanüstü hal sebebi ile yapılıyorsa, çalışma geçmişinin sorgulanmasına anlam veremiyorum.
Serez Donudurmacısı, İstanbul
Yeme içme sektörü çok büyük istihdama sahiptir. Devletten henüz bir destek görmedik. Bu sektörün desteksiz kalması ve artacak işsizlik toplumda başka gerilimlere yol açar. Ve bu şekilde maddi ve manevi daha büyük faturalar ortaya çıkar. Bu nedenle verilebildiği kadar büyük destek verilebilmeli.
Müsaade Meyhane, İstanbul
Devlet kurumlarının kimseye destek sağladığı yok. Personelin işten çıkartılmaması için yapılacak tek bir doğru hamle vardı. İşletmelerin kapalı olduğu süreçte SGK ödemesi hiçbir işletmeden alınmayacaktı. İşletmelerin %95’i SGK ödemesinden kaçınmak için personelini ya işten çıkarttı ya da ücretsiz izne çıkarttı. Birçok işletme ve personel için bu makul bir çözüm ama herkes için değil. Personelin sosyal haklardan faydalanabilmesi için sigorta girişi yapıldıktan sonra 30 gün çalışması gerekiyor.
Ailesinin de yararlanabilmesi için gereken süre ise 90 gün. Bu süreleri doldurmamış ya da iş değişikliği sebebiyle sigorta girişi çıkışı yapılmış olan kişiler var. İşverenler ücretsiz izne çıkarttıklarında sosyal haklardan yararlanamayacak bu insanlar. Özetle SGK ödemesi alınmaması gerekiyordu. Stopaj da alınmamalıydı, fakat sadece erteleme geldi.
Kira yardımı yapılması çok önemliydi, yapılmadı. İşletmelerin çoğu kiracı, mülk sahiplerinin çoğu şahıs. Kiraları şahıslar zamanında ve tam olarak almak istiyor. Kirayla geçinen mülk sahipleri var bunu anlayışla karşılamak gerekir. Ama yasa ile kapatılmış dükkânın kirasını ödeyecek olmak işletme sahiplerine büyük bir yük. Yasa çıkartıldı; “1 Mart 2020’den 30 Haziran 2020 tarihine kadar işyeri kira bedelinin ödenmemesi tahliye nedeni oluşturmayacak.” Ne yapmamız bekleniyor? Senelerce hukukumuz olan ve olmaya devam edecek mülk sahiplerine bizi dava edemeyeceklerini, bu sebeple kira ödemeyeceğimizi mi söylemeliyiz?
Şimdiye kadar devlet yardım konusunda çok yetersiz kaldı. Şimdi ne yapılabilir? Karantina bittiğinde işletmeler tekrar açılacağı zaman sıfırdan açıyormuş gibi alışveriş yapılması gerekecek. Yüklü miktarlar büyük paralar gerekecek. Devlet Metro gibi bir gross-market ile anlaşıp vadeli ürün alımına imkân tanımalı. Bu şekilde işletmeler açılış sürecinde bir nefes almış olur.
SORU 4- Son olarak mekanınızı özleyen müdavimlerinize ve tüm müşterilerinize bir mesajınız olur mu?
Endüstriyel gıdalardan uzak dursunlar. Fonksiyonel gıdalar tüketsinler. Böylece bağışıklık sistemlerini korusunlar.
Serez Türkiyede bir fonksiyonel gıda olarak bunu dondurmada başaran tek işletmedir. -Serez Dondurmacısı, İstanbul
Herkes kendine çok iyi baksın. Bu zor günleri hep birlikte atlatacağız . Daha güzel günlerde bir araya geleceğiz hiç kimse umudunu ümidini kaybetmesin. -Balıkçı Hüseyin Usta, İzmir
Herkes evinde kalmaya, sosyal mesafesini korumaya devam etsin. Aceleye gerek yok. İnşallah Ramazan sonrası eskisi gibi hizmet vermeye başlayabiliriz. –Burgerdinho, Ankara