Sabah Kahvaltısında Suşi (Sushi) Nerede Yenir? Laledan Restoran, Çırağan Sarayı, Beşiktaş, İstanbul (Dikkat: Bu Restoran Kapanmıştır!)
Not: Bu restoran kapanmıştır. Sadece tarihi arşivlerde bulunması adına yazı saklanmaktadır.
Efendim, kim demiş biz saraya gidemeyiz, gidersek de Suşi falan yiyemeyiz diye!? Bal gibi de gideriz. Bal gibi de her türlü Dünya Mutfağını da deneriz. Evet, belki Halk Gurmesiyiz. Evet belki bütçemiz fazla olmayabilir ve evet evimizde kendi Türk İşi Dürüm Suşilerimizden yapıp yiyor olabiliriz ama bu okuyucularımızı saraylarda neler yenilip, içiliyordan mahrum bırakacağımız anlamına gelmez!
16 hafta boyunca, her hafta köşeye onar lira atarak Çırağan’ın Laledan’ında Brunch‘a gittik. (Doğru hesapladınız. Böyle yaparak senede 3 kere siz de gidebilirsiniz.)
Biz de insanız ve yılda bir kez de olsa Çırağan’da hem gözümüzü bayram ettirelim, hem de olay neymiş bir idrak edelim istedik. Ömr-ü hayatımızda şu gözler bir de saraylarda yemek görsün bakalım dedik. Lakin çok pis bilinçlendik bre dostlar! Öyle böyle değil. Sonra da kendimize şöyle dedik. “Kasalım yine gelelim. Hep gelelim. Neden daha önce gelmedik?”
Bir kere dışarıda yok “500 çeşit kahvaltılık veriyoruz, 1001 çeşit bal sunuyoruz, 50.000 çeşit tulum peynirimiz var.” gibi söylemlere sahip yerlerde yaptığımız brunchların Çırağan’daki brunch yanında brunch olmadığını anlamış olduk.
Burada insan kendini kral ya da kraliçe falan gibi hissediyor! İçeri girdik; girer girmez sevindirik olacağız, kral falan gibi olduğumuz için olamıyoruz. O garsonlar, o zarafet, o nezaket, tabakların düzeni, şefler, ambians, yemeklerin lezzeti, manzara derken böyle içimizden bam telimiz titremeye başladı. Sağa sola bakarken “Hasss, hasss” diye diye içimizden “Hasbinallah!” çekmeye başladık.
Şimdi efendim burada Brunch’da neler mi var? Ördek de var, sushi de var, kuzu da var, levreğin hası da var. Var oğlu var. Kahvaltılıkları söylemiyorum bile. Bir de çikolataya özel oda var ODA!!! Görünce “Yuh!” dersiniz. Hafif serin odada bulunan ortadaki masanın etrafındaki çikolataları görünce ve kokuyu ciğerlerinize çekince kendinizi Willy Wonka gibi hissetmeniz gayet doğal. Bir de çikolataları yapan şefimiz orada, bilin bakalım ismi ne?William. Yani Willy Wonka!? Bu da mı tesadüf?!?
Neyse efendim sapıtmamaya çalışıyoruz, elimizde değil. Bizim konumuz Suşi. Tavuk, balık, suşi… Bunlar yenir elle.
Baştan söyleyelim, Suşi’ye burada doyamazsanız dünyanın başka hiçbir yerinde doyamazsınız. Bas soya sosuna hüplet. Bas wasabiye lüplet. Suşi, Nigiri, Kimchi, Yasuka, Kawasaki, Tamagachi, Yamaha, Toyota, Murakami gibi bütün suşi çeşitlerinden mevcut. İşin güzel yanı bunları sabah kahvaltısında midenize indirebilecek olmanız.
Biliyoruz ki güzel vatanımızda Suşi hastaları ve meraklıları her geçen gün artmakta ve gerekirse sabah kahvaltısında bile bunları lüpletmek istemektedir. İşte bu yazı da bunun için yazılmıştır.
Tüm güzel Japon kardeşlerimize ve Japon mutfağına selam olsun!
Laledan Restoran, Çırağan Sarayı
Çırağan Caddesi, Çırağan Palaca Kempinski, No:84 Beşiktaş/İstanbul
Tel: 0212 2367333
Çok üzüldüm açıkçası, halk ile beraber halk için yazan harbi yiyorum lüks ve şaşaa karşışında kendini kaybetmiş, komşusu aç yatarken tokluğuyla övünenlerden olmuş!
:) Aşkolsun. Öyle mi olmuş? Yazıyı iyice bir okuyun bakalım.
Halk gurmesi dedinmi, heryeri gidip görecek. Halk demek, döner ekmek, pilav demek değil. Haftada 10 TL güzelbir öneri, ben 16 hafta bekleyemem ama daral gelir. Geçen sene benide benden almış bir mekandır. Iste kurutulmuş alabalıktan, kremalı deniz mahsullerinden, 1996 çeşit peynir, salata çeşitleri karşısında insan, markette genişletilmiş ekstra kapasiteli miğde varmı, sorası geliyor. Giderken haber verseydiniz, ağzımızdan saça saça yerdik, hakkını verirdik. :)
Paylaşım için teşekkürler.
Selamlar
Çok teşekkürler. Sevgiler.