Çamlıhemşin’de En İyi Dağ Meyveli (Yaban Mersinli) Muhallebi Nerede Yenir? Zua Coffee, Rize
Oley Çamlıhemşin’deyiz! Pokut Yayla yolu başlangıcına gelmeden hemen solda, inince ise sağda kalan, bir üçüncü dalga kahveci ve onun da ötesinde muhallebi-ül ala (Ona az sonra fena geleceğiz) yapan bir kafe/soluklanma mekanı var. İsmi Zua Coffee. Logosunda geometrik ayı var. Bu şu demek olabilir; Zua lazca ayı anlamına geliyor, lakin aslında ‘deniz’ demek. Keşke ‘ayı’ olsaydı. Neden olmasın ki?
Sanırsın Brooklyn’de ya da Kadıköy Moda civarında hip bir kafedesin. Lakin Zua’yı tam arkanıza aldığınızda önünüzde Karadenizli dayı ve amcaların olduğu, dere kenarında gerçek bir köy kahvesi yükseliyor. Yani Kadıköy’de Nişantaşı’nda ve dahi başka bilimum asortik semtte bu atmosferi yakalamanız elbette zor.
Kapıda Zua tabelasının yanında dükkanın camının önünde bir bank var. Bankın üzerinde de Cihangir hikayelerinden fırlamışçasına arz-ı endam eden Apo abi entel gözlükleriyle sağa sola dalgın bir biçimde bakınıyor.
“Pokut ne tarafta?” diye sorunca da “Hemen ilk sol.” diye tereddütsüz cevap veriyor.
Çünkü öyle. Pokut Yaylası’na ilk soldan gidiliyor. Adres sormak da böyle bir şey.
Şimdi efendim dedik ya burası bir mola yeri. Lakin burada dilerseniz Cortado da içebilirsiniz, uzun çekim Americano’da… Hatta buzlu kahveleri bile var. Anladınız işte. Karadeniz yaylaları için olduka sürreel bir mekan. Bir bayrak taşıyıcı, bir mihmandar, bir rençber, bir nöbet yeri burası. Apo abi ve eşinin tüm Karadeniz’e örnek olması, ilham vermesi gereken mekan çalışması yani burası.
(Bizi Instagram’dan takip edin! Çok lezzetliyiz…)
O zaman hemen ana konuya geliyoruz. Yani lezzete… Verdiği nimetlere kurban olduğum Rabbim buraya bir orman meyveli (Orman meyvesi diyince Karadeniz’de ilk aklınıza yaban mersini -likapa- gelsin) muhallebi bahşetmiş ki yiyince saçmasapan bir varlık oluyorsunuz. Yani diyorsunuz ki “Peki biz daha önce muhallebi diye ne yiyorduk? Bizi niye kandırdılar?”
Öylesine ağdalı, öylesine kıvamlı, öylesine şekeri yerinde, öylesine orman meyveli ki, kaşıklamanız hiç bitmesin, o muhallebi kasesinin dibi hiç gelmesin istiyorsunuz.
Düşünün biz tatlı sevmiyoruz! Ama yahu bu öyle alelade bir tatlı değil. Tatlı kategorisine almayın bu muhallebiyi. Lütfen! Bambaşka bir şey ortaya çıkarmışlar. Nuh benzeri bir hikayesi olsa “Aşure” dersiniz. O derece iyi!
Hasılı lezzet sever kardeş, Zua Coffee’nin lezzet anlamında alamet-i farikası işte bu orman meyveli muhallebi. Yaylaya çıkın, çıkmadan burada yiyin, inin yine burada yiyin. Bizim ritüel de bu oldu zaten. İndik çıktık, yedik. Hep bir resetleme durumu söz konusu.
Allah Allah! Çok tuhaf yahu. Kase kase yemek, mümkünse o muhallebinin piştiği tencereyi sıyırmak istencine sahibiz. Keşke İstanbul denen kazulet şehirde de bu muhallebiden olsa. (Varsa ses edin lütfen!)
Ne demiştik? Zua Coffee Pokut’a çıkmadan solda, inince sağda kalıyor. Apo abiyi kapıda görürseniz Pokut ne tarafta kalıyor diye mutlaka sorun. Net cevap veriyor. Şaşırtmıyor.
Bizden de çok selam iletin.
Seni özleyeceğiz ya eyyühel muhallebi! …Ve Zua Coffee ve Apo abi ve Pokut ve yaylalar ve yaylalar ve yaylalar…
Afiyetle.
Zua Coffee
Şenyuva no: 13, 53780 Çamlıhemşin/Rize
Tel: (0464) 653 30 13
(Eşsiz lezzet ve mekan keşifleri için Harbiyiyorum YouTube Kanalımızı takip etmeyi unutmayın!)