Karadenizliler VS Erzurumlular – Çay Nasıl Demlenir?
2019 yılında Dünya Çay Komitesi’nin sunduğu ‘Dünya Çay Raporu’na göre, yılda kişi başı en fazla çay tüketen ülkeler arasında 3,5 kg. ile Türkiye 1. sırada yer alıyor. Çay demek, hayat demek ülkemizde, onsuz bir günümüzün geçtiği çok nadirdir. Çayı o kadar seviyoruz ki, 2018 Yıllık ortalama 240 bin ton çayın tüketildiği ülkemizde, bu rakamı 2019 yılı sonunda 260 bin ton seviyelerine çıkarmışız.
İşte her gün millet olarak bardaklarca tükettiğimiz, demlesini hepimizin çocukluktan öğrendiğimiz bu kadim içeceğimizin yörelere göre değişen ve tadını marjinal olarak değiştirdiğine inanılan demleme usülleri bulunuyor.
Türkiye’de içecek denince ÇAY; ÇAY denince Karadeniz!
Türkiye’de çay üretiminin tamamı Rize’de yapılıyor. Karadeniz’e yolu düşenler bilir ki, Rize’de içilen çay, İstanbul’da veya diğer başka bir büyükşehirde içilene benzemez. Peki ama neden?
İşin sırrı Karadenizlileri çayı demleme usülünde yatıyor. Peki Rizeliler her gün içtiğimiz çayı bizden farklı olarak nasıl demliyor? Madde madde anlatalım.
- Öncelikle, temiz ve içimi yumuşak bir su tercih ediliyor.
- Kuru bir yerde saklanmış, yaprak çaylar kullanılıyor. (”En iyi kalite çayların büyük bir kısmını Karadenizliler kendilerine saklar, tozlular büyük şehirlere yollanır” gibi bir şehir efsanesi vardır, doğruluk payını bilemiyoruz.)
- Altta su kaynarken, üstteki demlik de yavaş yavaş ısıtılıyor.
- Çaydanlıktaki su kaynayınca, ocağın altı kapatılıyor ve fokurdaması bitince demleme uygun ısıya ulaşılmış oluyor (demleme suyu yaklaşık 88-90 derece olmalı)
- Demleme sırasında su, yüksek bir mesafeden hava ile temas edecek şekilde ve demliğe hep aynı, tek bir noktadan bırakılıyor.
- Demlik çaydanlığa oturtuluyor ve 15dk. kısık ateşte demlendiriliyor.
- Taze çay gibisi yok! Bu yüzden, Karadenizliler bu çayın 30 dk içinde tüketilmesi gerektiğini söylüyorlar.
Soğuk Suya Çay Demlemek Mi?
Dünyada en fazla çay tüketen koca bir toplumun farklı çay demleme ritüelleri olmasına şaşmamalı. İşte çayın farklı bir güzellemesi de, yine çaya en düşkün yörelerimizden birinden, Dadaşlar Diyarı Erzurum’dan… Bilinenlerin aksine dadaşlar”soğuk suya çay demleyerek” adeta Rize’ye meydan okuyor. Peki nasıl? Onu da maddeleyelim.
- İyi bir çay için, aynı Rize’li ustalar gibi, Dadaşlarımız da kuru bir yerde saklanmış, tozundan arınmış, yaprak çayları tercih ediyor.
- Çayı hemen demliğe almadan önce iyice sallayarak tozundan arındırıyor.
- 4 çay bardağı çayı demliğe koyup, çayı çok ıslatmadan tek bir noktadan 8 çay bardağı kadar soğuk suyu veriliyor. (Çayın tamamen ıslanmasının çayı bulandıracağı söyleniyor)
- Suyu dikkatle verdikten sonra en az 20 dk. kısık ateşte, altta kaynayan semaveriyle demlendiriliyor.
Hangisi Daha Lezzetli?
Hayat kötü çay içemeyecek kadar kısa ve bu iki nadide çay yöntemiyle kötü çay içme ihtimaliniz yok.
Karadenizlilerin çay demleme ritüeli aslında büyük şehirlerde bizim demleme şeklimize benziyor. Tek fark, şehir hayatında biz daha sabırsız olduğumuz için kaynar suyu hemen çayla buluşturuyoruz. Karadenizliler, işte bu yüzden çay yapraklarını yaktığımızı söylüyor. Haklı olabilirler mi? Farkı anlamak için Rize’de bir çay içmeniz gerekir.
Erzurum’daki soğuk su yönteminin güçlü bir tarafı var, o da çayın çok geç bayatlaması, çayın tüm rayihasını suya yavaş yavaş vermesi.
İki yöntem de iyi, çaya itibarını teslim ediyor… Sonuç, severek yapılan her işin sonucu her zaman güzel. Şimdi gidip bir çay demlemeli.
*Yayına giren videolarımızdan haberdar olmak için Harbi Yiyorum Youtube kanalımıza abone olmayı unutmayın!