Antakya’da Ciğer Salatası Nerede Yenir? Alican Restoran, Hatay

Biliyorsunuz ender yemekleri bulmak bizim işimiz. Hele ki bir mutfakta değişik bir lezzete rastlarsak zil takıp oynar hale geliyoruz. Antakya’daki Alican Restoran’a giderken aklımızda “Tepsi Kebabı” yemek vardı lakin “Ciğer Salatası” dedikleri münevver ile tanışınca zil takıp oynamanın yanında bir de halay falan çekmeye karar verdik.

Şimdi diyeceksiniz ki nedir bu ciğer salatası? Anlatalım.

Ciğerler şiş edilir, ızgaralanır. Sonra usta bunları şişler üzerinden bıçağıyla keser ve tezgahına alır. Akabinde Antakya’ya özgü baharatlar ve sebzelerlerle bu ciğercikleri harmanlar. Karıştırılır. Usta havaya atar, tutar. En sonunda elinizde ılık ciğerli bir karışım vardır. İşte bu karışımın ismi ciğer salatasıdır.

Yalnız bir saniye ilginizi buraya alabilir miyim lütfen! Bu karışımın içinde soğan yoktur. Şaşırdınız değil mi? Tuhaf geldi. “Soğansız ciğer nasıl oluyor yani?” dediniz. Bizde ilk başta böyle düşündük. Lakin ön yargıları Berlin duvarı gibi yıkan rabbimiz imdadımıza yetişti ve elbet vardır bir hikmeti diyerek tüm kanallarımızı sonuna kadar ilime ve hakikate açtık.

Hazırsanız soruyoruz; Soğan yoksa o ciğerin mas mas tadını ne alabalir?

Haydi bakalım. Size on puanlık uzman sorusu. Ustamızın kesilmiş ciğerlerin üstüne attığı baharatlar bu mas maslığı kesebilir miydi? Ciğer salatası dediğimiz şey gerçekten olmuş muydu? Soğansız bir ciğerin sirkesiz bir işkembe çorbasından farkı neydi?

Az sonra…

Efendim, şöyle oldu. Antakya’da Nar Ekşisi diye bir nimet var. İşte ciğer salatasındaki soğanın sağlamadığı asiditeyi bu nar ekşisi sağlıyor ve olay değişik boyutta bir nefasete dönüşüyor.

Tatlı, ekşi, mas mas, baharatlı, acılı ultra süper bir ciğer. Nar ekşisi ciğere eyliyor abad, bizde hepten azalıyor takat! Yedikçe yiyorsun, şaşırdıkça şaşırıyorsun. Sanırsın Çin yemeği, sanırsın füzyon. Sanırsın “Oh la la!”

İşte böyle. Hal böyle olunca Alican Restorandaki ciğer salatası gönlümüzün tahtına cuk diye oturuyor ve yılın en heyecan verici yemek keşiflerinden birine dönüşüyor.

Ne diyelim? Bizim duyduğumuz heyecanın darısı tüm şikemperverlerin başına.

Ha, bir de onca abad, mabad, takat falan deyince ansızın aklımızda bizim Ali’nin sözleri çağrıştı.

“Vermeyince Mabud, neylesin Mahmud?”

Rabbim hepinizi isteyince veren Mahmud’lardan eylesin.

Lezzet ve keşif ehlin selam olsun.

El- Fatiha.

Alican Restaurant
Küçükdalyan Mahallesi, 31196 Antakya/Hatay
Tel: 0326 221 20 41