Dalyan’da Izgara Balık Nerede Yenir? Ayışığında Tekne Turu, Ortaca, Muğla

Besin zincirinin en sevimli yapıtaşlarından biri olan balıklar suda yaşayan, pullu hayvanlardır. İçtikleri suyun tuzunu biz insanlardakinin aksine böbrekle değil, solungaçlarıyla ayırırlar. Tarih sahnesi içerisinde elenerek gelen balık türlerinden günümüze kala kala kıkırdaklı (Chondrichthyes) ve kemikli balık (Osteichthyes) kalmıştır. Balıklar, yeryüzündeki tüm omurgalı canlılar içerisinde sayıca en fazla olanlardır. Balıklar suda çözünmüş kimyasal maddeleri koklayarak yaşarlar. Şaka len şaka! Izgarası çok iyi olur.

Nasıl? Akademik girerek ters köşe yaptım ama değil mi? Hehe. Yahu arkadaş, şu balığı artık restoranlar amma değiştirdiler. Bir levrek yiyeceksin, yok süt yatağına yatırılmış, beşamel soslu, tereyağlı güveçte, kestane sosunda şarapla marine v.s. bin tane şekil yapıp öyle getirip önümüze koyuyorlar. Bu kadar Wikipedia okursak işte sonunda bize de balığı beşamel soslu dayarlar. Yea bit git Allahın aşkına! Ne anladım ben o balıktan.

“Ben ızgara balık yemek istiyorum! Atacaksın ızgaraya o balığı, pişecek. O kadar!” diyenlerdenseniz Dalyan‘a gittiğiniz zaman da bu isteğinizin arkasında durmanız gerekiyor. Bunun için biz size tekne turu yapmanızı salık veriyoruz. Üstelik dolunayda olanından yapın bir zahmet. (Gidince sorun söylerler)

Şimdi efendim dolunayda tekne turu yapmanın ve ızgara balık yemenin 10 tane hikmeti var. Şöyle bir sayalım bakalım: 1. Tekne turu, 2. Ambiyans, 3. Sazlıklar, 4. Kral Mezarları, 5. Denize girmek, 6. Göle girmek, 7. Güneşin batışı, 8. Izgara balık kokusu, 9. Aslan sütü, 10. Dolunay

Bu 10 hikmetin her birinin de kendi içerisinde yancı hikmetleri olduğunu düşünürseniz sonsuz sayıda hikmete ulaşabilirsiniz. Mesela şöyle bir kombinasyon düşünün bakalım. Balık güneş batarken mangala atılmış, siz gölde sevdiklerinizle beraber yüzüyorsunuz ve etrafınızdaki ışıklar sürekli değişiyor. Burnunuzda bir mangal kokusu. Yüzdüğünüz su ise tatlı. Yaaa! Nasıl ama? Fevakaladenin fevkinde bir deneyim. Sakın yapmadan dönmeyin.

Şimdi. Tekne kaptanınız normalde sizi akşam olmadan turunuzu tamamlatıp geri götürmek zorunda ama bu tur için “Sahil Şeritleri Koruma, Yaşatma ve Yüceltme” benzeri isme sahip bir kurumdam izin alıyor ve bu sayede gece 00:00’lara kadar gölde kalabiliyorsunuz. Sizi gün içinde güzelce gezdirip, çamur banyoları ve kaplıcalara kadar götürüyor sonrasında Dalyan‘ın en romantik yerine demir atıp mangalı devreye sokuyor. Siz de bu arada yüzüyorsunuz ve iyice acıkıyorsunuz. Akabinde tekneye çıkıyorsunuz ve aman sabahlar olmasın!

Menüde yeşil salata, ızgara çipura ve meyve var. İçecek olarak da gazlı içecekler ve anason aromalı içecek yaşınıza ve tercihinize göre sunuluyor. (Tekneye binerken içeceklerinizi kendiniz temin ederseniz ilerleyen vakitlerde çok mutlu olursunuz) Ayrıca yerse hava kararınca bir daha suya giriyorsunuz. Bu esnada tekneniz tıngır mıngır sallanıyor. Muhabbet güzelleşiyor. İnsanlar tatlılaşıyor. Dopamin, seratonin neyse işte onlar tavan yapıyor. İşte deneyim bu!

Bu sayede beyninizin ödül mekanizmasının tüm dengelerini bozmuş ve olabilecek olanın en iyisinin bu olduğunu ona tekrar öğretmiş oluyorsunuz. Eh, bunca güzel anı sonrasında elbette buraya tekrar gelmek isteyecek ve de kapitalist sistemin kısır üretim odalarında var gücünüzle çalışarak böyle bir anı yeniden satın almanın hayallerini kuracaksınız.

Zaten hepimiz bunun için çalışmıyor muyuz a dostlar?
Allah hepinizin işlerini rast getirsin. Kazancınızı bereketli ve kutsal kılsın.

Harbiyiyorum selam eder!

*Dalyan’la ilgili diğer yazılarımızı okumak için buradan.

Dolunay’da Tekne Turu (Dalyan)
Emir Boat (Gökhan Uğur) – 0531 9633182 / 0536 8264942 (Bizim kaptan buydu, herkes serbest)

Adresi haritada görüntülemek için tıklayın!