Eyüpsultan’da Nerede Ne Yenir?
Eyüpsultan Lezzet Durakları
Geçtiğimiz hafta Eyüpsultan’a gittim. Hem mekanlar ne durumda görmek, hem de daha önce uğramadığım yerlere uğramak için.
İlk durağım Akmanoğlu Fırını oldu…
AKMANOĞLU FIRINI
Hani bazı semtlerin fenomen mekanları olur. Akmanoğlu da Eyüpsultan için öyle. Eyüpsultan’a gelince Akmanoğlu Fırını’na uğramadan dönülmez. Tıpkı Vefa’ya gidince Vefa Bozacısı’na gitmek gibi.
Acıbadem kurabiyesi, hindistan cevizli kokosu en popüler, en çok konuşulan ürünleri ve Akmanoğlu Fırını Türkiye’nin en eski fırınlarından biri. Kuruluşu: 1883. Sadece acıbadem kurabiyesi ve kokosu değil eyüp halkası ve simiti de imza ürünlerinden.
Ayrıca ekmek konusunda da yıllar içinde uzmanlaşmışlar. Akmanoğlu Fırını adeta bir ekmek müzesi gibi. Kavılca buğday ekmeğinden tutun da Rumeli ekmeğine kadar uzanan geniş bir portföye sahip.
GÜVEÇ PİDECİLER (TARİHİ MEŞHUR EYÜP SULTAN GÜVEÇÇİSİ VE MEŞHUR EROL USTA GÜVEÇ SALONU)
Eyüpsultan’da yan yana duran birbirine rakip iki dükkan. Bildiğiniz “güveç yemeği” kesinlikle değiller. Bunlar tek tip standart pideler. Bir açıdan bakacak olursak Bursalıların cantığı ve Aydınlıların halebişi ile uzaktan akrabalar hatta.
Web sitelerinde güveç pideyi şöyle tanımlıyorlar;
“Tarihi Güveç Pide İstanbul’a has bir pide çeşiti. Özel baharatlarla harmanlanmış dana kıymadan hazırlanan, ebatları yaklaşık 25 cm uzunluğunda, yaklaşık 10 cm eninde oval formda üstü açık, ortası kıymalı, üstüne bir tutam taze maydanoz serpilip, 12 lokmaya kesilerek kendine has bir sunumu olan İstanbul Pidesi. Güveç Pide İstanbul yemek kültüründe özel bir yeri olan, kendine özgü lezzeti ile İstanbul’un yöresel yemeklerindendir.
Güveç Pidenin Türkiye genelinde çok az bilinip tanınsa da İstanbul’da oldukça eskiye dayanan bir tarihçesi var…
Eminönü Küçükpazar’da Aziz Pehlivan olarak bilinen Güveççi ilk defa “Güveç Pide”yi üretmiş. Tarihte eski İstanbul’un Suriçi Eminönü, Topkapı, Fındıkzade gibi semtlerinde üretildiği bilinmektedir. En son 1950’lerde bugün güveççiliği orijinal reçetesiyle günümüze kadar sürdüren Karadeniz ailesinden Reis, Eminönü’nde Kabzımallık yaparken Güveç Pideyi çok beğenmiş ve ailenin ilk güveççisini Eyüp Sultan’da açmış…”
Hikaye böyle uzayıp gidiyor…
Ben Eyüpsultan’da her iki pidecide de yedim. Bu son gidişimde de Erol Usta’da yedim. Sosyal medya paylaşımlarımda yine kavga çıktı. Yanlış yerde yemişim de neden yandaki yerde yememişim de, en eskisi ötekisiymiş de, esas güveççi Karadeniz Güveçmiş de, benim yediğim ile diğerleri arasında dağlar kadar fark varmış da…
Bazılarına cevap yazdım.
“Güveç pideler 5 TL. Bir onda yersin, bir de ötekisinde… Bu kadar basit. Yeter ki herkesin gönlü olsun… Değil mi ama?”
Bence burada yanıtlanması gereken esas soru şu olmalı: Bu etli pidelerin fiyatları nasıl 5 TL oluyor?
TARİHİ TOKAT PİDECİSİ
Gelelim yeni keşfimize…
Bahri Bey Tokatlı. 2 yıl evvel İstanbul’da Tokat lezzetlerine dair fazla çalışma olmadığını gördüğü için kendisi kolları sıvıyor ve Tokat’tan pide ustaları getirerek Tokat’ın meşhur çökelekli pidesini, muska pidesini ve kıymalı pidesini Tarihi Tokat Pidecisi çatısı altında müşterilerine sunmaya başlıyor.
Şimdi “Tokat Pidesi de nedir ki?” diye sorabilirsiniz. Çökelekli pide Tokatlıların hayatında neredeyse her alanda var. Pazar kahvaltılarında, cenazelerinde, düğünlerinde, bayramlarında, mevlitlerinde sürekli bu pideden yeniyor… En iyisi Tokatlı bir arkadaşınıza sorun, hayatlarında ne kadar önemli bir yeri olduğunu onlar size anlatsın.
Bahri Bey pideleri için çökeleğini de bütün malzemelerini de Tokat’tan getiriyor. Çünkü malzemeler Tokat’tan olmaz ise o pide Tokat pidesi olmaz diye de ekliyor.
Bu arada ben ilk kez çökelekli Tokat pidesi yedim. Enfesti!
İstanbul’un ilk ve tek Tokat Pidecisi hayırlı uğurlu olsun.
RİO DONDURMA VE TULUMBA
Uğranacaklar listemde olan bir mekandı. Tabelasında dondurma (sütlü tatlı) ve tulumba (şerbetli tatlı) açıklamasını görünce zihnimde fotoğraftaki gibi bir görüntü oluştu. Tarif ettim, sağ olsunlar kırmadılar ve aynısını yaptılar.
İşte size 3,5 TL’ye mutluluk!
Külahta dondurmalı tulumba tatlısı… Bence gayet de sevimli oldu.
Normalde porsiyon isteyenlere tabakta tulumba ve dondurmayı bir arada veriyorlarmış ancak külahta bu şekilde ilk kez benim istediğimi söylediler.
İsmini de “Harbi Tatlı” koydum.
Ben dondurmayı tulumba tatlısının üstüne eklettim ama siz külahta dondurma yatağının üstüne de koydurabilirsiniz.
Önce hangisini yemek isterseniz…
Afiyet olsun…
Salih Seçkin Sevinç
*Bu yazının orijinali ilk olarak 30.05.2021 tarihinde Odatv’de yayınlanmıştır.