GURME NOTLARI

İstanbul’un Nostaljik Lezzet Noktaları

Geçen hafta iki gün boyunca sur içinde kalan Fındıkzade, Şehremini ve Çapa semtlerinin özel lezzet noktalarını gezdim. 

Uzun zamandır yapmayı düşündüğüm nostaljik bir ziyaretti.

Aşağıda size özel bir lezzet rehberi hazırladım. Belki bir hafta sonunuzu ayırıp benzer bir rotayı siz de takip etmek istersiniz.

GORALI

Elbette ilk durağım Fındıkzade’deki Prizren Gora’dan göçen ve Goralı ismini verdikleri sandviçi ile efsaneleşen Goralı oldu. Goralı’nın Goralı isimli sandviçi her ne kadar ihtiva ettiği malzemeler açısından günümüz gençleri tarafından zayıf görülse de, Goralı Türkiye’nin ilk sandviç büfelerinden biri olma özelliğine sahip. Aynı zamanda 1961 yılından bu yana hizmet veren mekan, tıpkı Beyti Güler’in kendi keşfettiği kebaba “Beyti” ismini vermesi gibi “Goralı” ismini kendi spesiyal sandviçine taşımış bir büfe. 

Fındıkzade’ye kadar gidip de bir Goralı yemeden dönmek olmazdı. Yedim ve devam ettim…

SİLİFKE SÜT MAMÜLLERİ

Fındıkzade’nin ara sokaklarına doğru ilerlediğiniz zaman saklı bir hazine bulacaksınız: Silifke Süt Mamulleri. Haseki Caddesi üzerinde küçücük, eski ve 50 yıllık mazisi olan bir dükkan burası. İsminden de anlaşılacağı üzere süt, manda kaymağı, açık tava yoğurt, ayran gibi ürünler satıyor. Bu nostaljik dükkandan keyfinizce ne alırsınız bilmem ama açık ayranlarını mutlaka içip yola öyle devam edin.

Sırada lahmacun var…

GAZİANTEPLİ MEHMET USTA

Buz gibi soğuk ayranımı içtikten sonra Koca Mustafapaşa Caddesi üzerindeki Antep usulü sarımsaklı lahmacun yapan Gaziantepli Mehmet Usta’nın yolunu tuttum. Kendisi İstanbul’un en iyi lahmacuncularından biri. Mekanı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin hemen karşısında. Lahmacun harcında kekik ve maydanoz tadı biraz baskın olsa da başarılı bir lahmacun yiyeceğinizi mekana daha adımınızı atar atmaz anlıyorsunuz.

Lahmacunumuzu da yediysek, şimdi Fındıkzade’den Şehremini’ye doğru ilerleyebiliriz…

URFA SOFRASI HASAN USTA

Miralay Hasan Kazımbey Sokağın girişindeyiz. Urfa Sofrası Hasan Usta sağımızda kalıyor. Bir buçuk Urfa dürüm, açık ayran ve ezme. Burada yiyeceğiniz menü bu! Şehreminililerin uzun yıllardır bildiği bu mekan özellikle gece ilerleyen saatlerde hem hayat kurtarıyor, hem de ekstra lezzetli dürümleriyle yiyenlerine büyük katma değer sağlıyor. 

Bu dört mekanda yediklerimizden sonra doyduk tabii! Ama etrafta gezip görecek bir sürü tarihi mekan var. Bu yerleri gezerek yediklerimizi eritip lezzet turumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz…

Öyleyse çibörek zamanı!

TARİHİ ODABAŞI ÇİBÖREKÇİSİ

Urfa Sofrası Hasan Usta’dan çıkıp da Vezir Caddesi’nden aşağıya doğru ilerlediğiniz zaman Türkiye’nin en iyi çibörek lokantalarından birine ulaşacaksınız. Üç masalı bir aile işletmesi olan bu mekanda çiböreğinizi gözünüzün önünde hazırlayıp yağda kızartıyorlar. Aman yerken dikkat! Çok sıcak, ağzınız, dudaklarınız yanabilir.

Bir dahaki sefere buraya daha aç gelmeye niyet ederek, çibörek ve ayranımızı midemize indirip çok özel bir piliç çevirmeciye doğru ilerliyoruz.

ŞEHREMİNİ MANGAL

Özel soslu piliç çevirmelerini kömürlü özel imalat bir mühendislik harikası sistemde pişiren 25 yıllık bir lokanta Şehremini Mangal. 

Adnan, Ahmet ve Murat; standart piliç çevirme makinesini modifiye ederek pişirme süresine yeni bir anlam kazandırırken, Tayland menşeili bir piliç firması ile yaptıkları özel anlaşma ile sadece kendilerine hazırladıkları tarifi gizli sosta marine edilmiş piliçleri Şehremini halkı ile buluşturmayı başarmış üç girişimci kardeş.

Yarım piliç çevirme ile birlikte şalgam içmenizi tavsiye ederim.

Öyleyse haydi tatlıya!

VERA

Şehremini’de adettendir, Şehremini Mangal’da soslu piliç çevirmenizi yedikten sonra üstüne mutlaka Vera’dan profiterolünüzü yiyeceksiniz. Yoksa yediğiniz piliç çevirmenin hakkını vermemiş olursunuz. 

Vera, 20 yılı aşkın geçmişe sahip minik bir mahalle pastanesi… Klasik profiterolünü mahalleyi izleyen dış masalarda oturarak yemesi oldukça keyifli. 

Çay ve profiterol… Tadını çıkarın.

Evet. Bir lezzet turumuzun daha sonuna geldik. Bence mide kaslarını yeni geliştirenler için oldukça sıkı bir antrenman oldu.

Şehremini, Fındıkzade ve Çapa lezzet noktaları sadece bu mekanlardan ibaret değil. 

Diğerlerini de ilerleyen günlerde kaleme alacağım.

“Hala açız daha ne yiyeceğiz?” diyenleriniz için aşağıya bir de bonus tatlıcı bırakıyorum…

BONUS TATLICI: SÜTLAVA

Vera’nın az ilerisinde içeriye ayakta 3 kişinin ancak sığacağı bir mekan. İsmi: Sütlava. Yani sütlü baklava. Ne düşündüğünüzü biliyorum! Peşinen söyleyeyim; Sütlava, Sütlü Nuriye değil, Trileçe hiç değil. 

Yani tamamen yeni bir tatlı bulmuşlar. 

Deneyin, kararınızı kendiniz verin. 

Şimdiden afiyet olsun.

**Yazının orjinali oda.tv de yayında…

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı salih-seckin-sevinc-2-560x268.jpg

Salih Seckin Sevinc

Harbiyiyorum.com kurucusu ve yazarı. 2009'dan beri yeme-içme üzerine keşifler yapıyor. Araştırıyor, yiyor, içiyor, videolar/fotoğraflar çekiyor, düşünüyor ve yazıyor. 2021 - "Ruhani" (Roman) 2018- "Ölüm Yolcusu Abdülüver'in Tuhaf Seyahatleri" (Roman) 2016 - "Harbi Yiyorum - Türkiye'de Harbiden Nerede Ne Yenir?" (Yemek Kitabı) 2015 - "Her Şeyin Başı Blog" (İş Kitabı) 2014 - "Social Media for Real" (İngilizce İş Kitabı) 2012 - "Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya" (İş Kitabı) kitaplarının yazarı. 2018'den bu yana ODA TV "Lezzet Peşinde" köşe yazarı, Eylül 2019'da KRT'de "Harbi Yiyorum" programını hazırlayıp sundu. Şu anda "Nerede Ne Yenir?" cümlesinin altını doldurmaya ve lezzet keşiflerini/öğrendiklerini size aktarmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir