Lezzet Bayramı 101 | Time Out İstanbul 101 Lezzet Festivali 2014
Bizce bir şey ikinci kez yapılırsa o artık geleneksel olur. Geçtiğimiz yıl ilki yapılan Time Out İstanbul 101 Lezzet Festivali dün tekrar tüm iyi yiyici-içici hanımlara ve beylere kapılarını açtı. Eh dünkü katılım ve etkileşimi (millet bir eliyle ağzına badem ezmesi sokarken, diğer eliyle de suşiyi öğütme bandına alıyordu) gördükten sonra devamının geleceğine Harbiyiyorum olarak can-ı gönülden inanıyoruz. Muhtemelen bir sonraki etkinliğe Esma Sultan yalısı yeterli gelmeyecektir.
Şimdi efendim, İstanbul’da olup da yemekle ilgilenen herkesin radarına giren 101 Lezzet, uzun zamandır ihtiyaç duyulan bir eksikliği gideriyor. Time Out’u sırf bu yüzden kutlamak gerekiyor. Hem mekanların kendi markalarının ve ürünlerinin tanıtımı için eşsiz bir ortam sunuyor, hem de tüm katılımcılara -iddia ettikleri gibi- İstanbul’u tattırıyor. Bizce senede iki kere bile düzenlenebilir. Biri yazı karşılama, diğeri de kışı karşılama mahiyetinde. Böyle çağdaş pagan işi olur. Her ikisinde de katılımcı azalmaz, bilakis çoğalır. Kalıbımızı basarız.
Neyse. Dün nelere şahit olmadık ki. Hangi birini anlatalım? İnsanların kendilerinden geçer vaziyette standlara nasıl saldırdıklarını mı anlatalım, suşi üzerine kebap, kebap üzerine istiridye, istiridye üzerine Kup Griye, Kup Griye üzerine döner, döner üzerine mantı yiyenleri mi anlatalım. Bitecek kalmayacak diye ağzında dondurma varken üstüne bir de kebap attığı için sevgilisi ile tartışanları mı anlatalım. “Midemde yer açmam için hemen WC’ye gitmem lazım” diyenleri mi anlatalım. Vallahi bilmiyoruz. Emin olamıyoruz. Ancak emin olduğumuz tek bir şey var; bu etkinlik kesinlikle öncekine göre bir tık daha iyiydi. Elbette bu daha da iyi olacağına işaret. Neticede günün sonunda mekanlar da, katılımcı abi ve ablalar da çok mutluydu.
Biz de boş durmadık, yemek-içmekten kendimizden geçmediğimiz anlarda siz izleyicilerimiz için epey çalıştık tabii. Şikemperver arkadaşlarımızla biraraya geldik, güzel fotoğraflar ve videolar çektik. Biribirimize vitaminler, moraller verdik. Bazen birbirimizi kendi ellerimizle besledik. Saat ilerledikçe içimizdeki şeytanlara Zülfikarlarla saldırdık. Zira saldırmamız gerekiyordu yoksa çatlayabilirdik. Bunca lezzetli mekanı bir arada görünce elbette gözlerimiz yaşardı. Bazen de dumandan saçlarımız ve cici elbislerimiz koktu ama yılmadık, yolumuza devam ettik. Dumanın olmadığı yerlerde kuzu tandır bulduk ve onun üzerine “is” bastırdık.
Ne güzel gündü vesselam! Lafı fazla uzatmayalım ve sizi etkinliğin lezzet dolu görüntüleri ile başbaşa bırakalım. Elbette bütün yiyecekleri ve standları tek tek fotoğraflayamadık ancak erişebildiğimiz ve anılarımızın olduğu yerlerin kısa bir özetini aşağıda bulabilirsiniz. Bazı yerler tıpkı Alma Tadema tabloları gibi renkli ve neşeli, bazı yerler ise William von Aelst tablolarındaki gibi gotikti. Biz ikisini de severiz.
Şimdi yazının sonuna gidemeyecek arkadaşlarımız için yol haritamız ise şu şekilde;
- Tüm 101 Lezzet 2014 festival katılımcısı markaların listesini görmek için buradan.
- Çektiğimiz tüm fotoğrafları görmek isterseniz sizi Pinterest’teki 101 Lezzet 2014 panomuza alalım. 101 Lezzet’te çektiğiniz fotoğraflar var ise bu pano herkese açık bir panodur. (e-mail adresinizi iletirseniz sizi de grup panomuza davet edelim) Siz de fotolarınızı ekleyerek katkıda bulunabilirsiniz. (*Harbiyiyorum’daki tüm fotoları kaynak göstererek kullanabilirsiniz.)
- 101 Lezzet 2014 Harbiyiyorum Instagram fotoğraflarımızı incelemek isterseniz buradan buyrun.
- 101 Lezzet 2014 ile ilgili çektiğimiz videoları İzlesene’den izlemek için buradan.
- 101 Lezzet 2014 ile ilgili çektiğimiz videoları Youtube’dan izlemek için buradan.
- Twitter’da #101lezzet le ilgili ne yazılmış, ne çizilmiş okumak için ise buradan.
- Mekanist’te millet ne yazıp-çizmiş okumak için buradan.
Hasılı gözyaşlarımızı bitti mi sandın bebişim? Devam edelim…
Hazır mısınız?
“Bana hamurunu söyle sana pizzanın nasıl olduğunu söyleyeyim” derler. Upper Crust ince hamuru ile oldukça başarılı. Bu yukarıdaki foto “Rıfat’ın Acılısı”
NuPeople‘ın enfes standı şarküteride füme olayına noktayı koymuştu. Bizim için tüm etkinliğin en favori yeri burası oldu. Standda bütün fümeler enfesti ama “Füme Kuzu Sırtı” denen olay da neyin nesidir yahu? Gittik geldik, soluğu hep burada aldık. Kibar olmamak varmış. Ayıp denen bir şey var! Onu yapmalıymışız.
Emek Mantı‘nın Laz Böreği. Hamur işleri standı ile Emek Mantı gün boyunca uğrak yerlerimiz arasında yerini aldı. (Hele o Saray Mantısı denen şey varya. Vay Arkadaş! O nedir yahu!?)
Adeta October Fest‘ten fırlayıp gelmiş imaja sahip güzel kızlarımız da çalışmaya başlamazdan evvel Sur Balık önünde Karidesli Safran Pilavlı Midye Dolmaların tadına bakarken birileri de objektif arkasından onlara bakıyordu.
Miyabi‘de Suşi‘ye doyduk… Ama o suşiler plastik tabaktaki sunumlarından biraz daha iyisini hakediyordu sanki. İleride katılacakları etkinlikler için tam karşılarındaki NuPeople‘ın bambu tabakları güzel bir ilham kaynağı olabilir.
Kalamata‘nın mercimek köfteleri… Mercimek Köftesi denildiği zaman hemen evde anne ve teyzelerimizin yaptığı “Özel Günler” aklımıza gelir. Ama bu sefer mercimek köftelerinin sunulduğu atmosfer çok farklı. O yüzden idrak etmekte güçlük çektik.
Kalamata‘nın sarmaları. Bizim de onların yanına uzanıp yatasımız geliyor vallahi.
Emek Mantı’nın özellikle kavruk Saray Mantısı’nı tavsiye ederiz. Normal mantısı da “Of be!” ama o biraz daha farklı. Çıtır çıtır. Çok fecii.
Kaşıbeyaz‘ın kebap pişirme ustası şişlerin başında bize “Her şey yolunda, uçuşa hazırız Mike!” işareti yaparken.
Kebaplar pişiyor ve insanlar kuyrukta. Boğaza kebap kokuları yayılıyor. Biz de heyecanla bekliyoruz. İki çeşidimiz var: Acılı kebap ve Fıstıklı kebap. (Satır kıyması nasıl hazırlanır izlemek için buradan)
Develi‘de Ali Nazik servis ediliyor. Elbette enfes. Ancak ne yalan söyleyeyim Develi’den Çiğ Köfte ve kebap da bekliyorduk. Sadece Kaşıbeyaz‘ın şiş kebap servis etmesi yeterli olmadı. Bu yüzden kebaplar erkenden bitiverdi. Bir önceki yıl Günaydın bu işi güzel kotarmıştı. Gözlerimiz Çiğ Köfte aradı Nuri Reyiz! Üzme bizi.
Beyoğlu’nun emektarı Sabırtaşı‘da oradaydı. Tadımlık ve efsane içli köftelerini son derece zarif bir şekilde dağıttı. Saygı duyuyoruz!
Tophane merkezli meşhur kuru fasulyeci Fasuli’nin fasulye kazanı. Yahu Allah aşkına baksanıza. Şu kırmızı bandanalı abi ile kazanın arasındaki diyalektik bir tek benim mi hoşuma gidiyor?
İstiridye. İngilizcesi: Oyster olan. Bundan da yedik. Hayvan canlı. Binbir zahmetle açılıyor. Bıçakla şef tarafından şöyle bir debeleniyor ve “Ta Ta” Yenmeye hazır. Bu istiridye denilen mereti yiyince tüm denizi yemiş gibi oluyorsunuz. Semih baba burada olsaydı löplöp götürürdü vallahi. Bana mısın demezdi. Gerçi şu anda Malezya’da ve gördüğümüz kadarıyla orada da bu kabukluların türevlerinden epeyce götürüyor. Gurur duyuyoruz. (İstiridye nasıl açılır izleyin!)
Yemeklere eşlik etsin diye canlı müzik de vardı. Hazmı kolaylaştırdılar. Sağolsunlar.
İmren Marmara Deniz Böcekleri Kooperatifi :) O büyük istakoz limonla aşk yaşıyor belli. Bir de o büyük olan istakozsa, o yanındaki sünepe ne?
Evet. Hızlıca tatlılara geçiyoruz. Avantgarde Hotel‘in meşhur Bal Kabaklı Creme Brulee‘si.
Baylan‘ın efsane Kup Griye‘si. Yıllar önce yazdığımız Kup Griye yazımızı okumak isterseniz buradan buyrun.
İnsan Cemilzade‘yi görünce akrabasını görmüş gibi seviniyor. Asırlık Cemilzade’nin meşhur kaymaklı lokumu ve badem ezmesini yememiş olanlarınız varsa sizi şu yazımıza alalım.
Divan Pastanesi sunumu çok güzeldi. Lezzetleri de keza öyle ama şu tatlıların asker gibi dizilmesine bakar mısınız lütfen? Ortaya Angry Birds gibi dalası geliyor insanın.
Peki Giano‘nun şu mahlepli çikolatasına ne diyeceksiniz? Bu mahlepliyse diğerleri neliydi siz düşünün artık. Giano‘nun sahipleriyle tanıştık. Bizim yazılarımızdan faydalanarak Yunanistan’ı gezdiklerini söylediler. Çok mutlu olduk.
İlle de Tiramisu diyenleriniz için geliyor…
İlla güzel gözlü kız diyenleriniz için geliyor… Shangri La standı önündeyiz. Az sonra bize Tea Master denen abimiz hünerlerini gösterecek. (Tii Mayster mı neyse o abinin şovunu Harbiyiyorum Youtube kanalımızdan izlemek için tıklayın) Hehe.
Tekstilci Ersin beyin hobisine bakın siz hele. Nasıl hobiyse artık, mırra aromalı dondurmadan, bergamotluya oradan da lavanta aromalı dondurmaya doğru yelken açtırıyor size. Tövbeee! Huzurlarınızda: Dondurmacci.
İşte bu sadece 101 Lezzet‘e özel bir fotoğraf. “Poposunda Kaşığıyla Gezen Kız” ismini veriyoruz biz bu kareye. Sakın yadırgamayın, çok normal. Bir anda ansızın yiyeceklere aniden dalmanız gerekebilir ve eğer o anda biri kaşık üstünlüğüne sahipseniz zafer hiç şüphesiz sizin olabilir. Böylece literatüre yeni bir terim daha katıyoruz: “Kaşık Avantajı”
İşte sonuç… Bunca yemek, enerji ve bilimum gazlı içki sonrasında insanlarımızın hali…Pek şekerler.
Evet. Biliyoruz. Harbiyiyorum için çok uzun bir yazı oldu. Ama düşünün ki bunca yazıp da paylaştığımız dökümanların hepsi 101 Lezzet etkinliğinin ancak bir özeti olabiliyor. (Her yeri yazamadık, kusura bakmayın)
Şimdi son olarak arayışlarımız üzerine değinelim ve herkese sevgiyle selam edelim.
101 Lezzet 2014’te Aradıklarımız;
1. Köfteci aradık.
2. Daha çok şiş kebapçı (Antepli, Urfalı abiler) aradık.
3. Çorbacı aradık. (İşkembeci mesela)
4. Kokoreççi aradık.
5. Çiğ Köfte aradık.
5. Pideci aradık.
6. Turşucu aradık.
Haydi bakalım. Sonraki bayrama görüşürüz.
Vesselam.
*Harbiyiyorum’daki tüm fotoları kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
Geri bildirim: Time Out 101 Lezzet Festivali 2015 İstanbul - Harbi Yiyorum - Harbi Yiyorum
Geri bildirim: TIME OUT ISTANBUL – 101 Lezzet 2014 Kaşıbeyaz'da Kebaplar Pişirilirken – Famoda