Manhattan’da Kuzu Şiş Kebap Nerede Yenir? Ali Baba’s Terrace, Turtle Bay, Manhattan, New York City, USA
Vira Bismillah!
Şimdi diyecekseniz ki “Adama bak New York’a gitmiş, yaza yaza ilk kuzu şiş yazısı yazmış!” Hee, öyle mi kıymetli okuyucu?! Hee, öyle mi canım?! Hee, öyle mi bebiş? Sen hele bir gel bakalım buralara da göreyim seni, o ca’nım kuzu şişi bulunca şükrediyor musun, etmiyor musun?
Efendim, uzunca bir süredir New York denen eyaletin vahşi bir adası olan Manhattan‘da sizler için araştırmalar yapmaya başladık. Tüm Amerika Birleşik Devletleri bir yana, Manhattan denen ada bir yana olduğu için burayı ilk görüşte post-modern çağın vahşi bir ormanı olarak nitelendirdik biz. O yüzden vahşi dedik yani. Yanlış olmasın. Buraya adamlar “Koca Elma” demişler. (Big Apple) Yani “Ha babam ısır, çenene kuvvet!” şeklinde bir mizacı var ortamın. İster mecazi olarak algılayın, ister direk yemek olarak algılayın değişen bir şey yok: Elma büyük. Bu durumda her zaman olduğu gibi doğru bir bilgi kırıntısına ulaşmak özellikle NYC’de daha da önemli bir hal alıyor. Pek tabii doğru bir yiyeceğe ulaşmak da son derece mühim sevgili okuyucum.
Peki biz ne yaptık? Sizin için gerektiği yerde midemizi hasta ettik. Gerektiği yerde bozduk. Ama en doğru/harbi yeme-içme yerlerini bulmak için canımızı dişimize taktık ve önceden araştırdığımız her yeri gezdik. (Talcid ve Antepsin takviyesiyle) Elbette sürpriz yerler de bulduk ve en güzel yeme-içme deneyimlerimizi notlarımız arasına aldık.
İşte bunlardan ilki bir Türk Restoranı olanı Ali Baba’s Terrace denen mekan. Elbette mekan gayet sevimli Türk yemekleri çeşitlerine sahip, ancak bizi bu menüde en çok lokum gibi Kuzu Şiş cezbetti. Hayatımızın en güzel kuzu şiş deneyimlerinden birini New York Manhattan’da yaşayacağımızı nereden bilebilirdik? Bilemezdik. Peki neden? Az sonra…
Neden? Bir kere etler çok güzel terbiyelenmiş. Neden? Bir kere ustamız Urfalı. Neden? Etiniz nasıl pişsin diye soruyorlar. Neden? Kuzu şişler kocaman. Neden? Etlerimiz sulu sulu. Neden? Ali Baba’nın terası oldukça keyifli bir yer. Neden? Ali Baba, tam da bir Ali Baba! Gerçekten.
Eh, lezzetle beraber keyifli bir terasta Türk garsonlar eşliğinde kendinizi kısa bir süreliğine de olsa vatanınızda gibi hissediyorsunuz. -Dalga geçmeyin, çok önemli-(Ey Manhattan ahalisi! Ahanda burada anlattıklarım Ali Baba’s Terrace’da doğru bir Türk lokantası deneyimi yaşadığınızın/yaşayacağınızın göstergesidir. Yalan yok.) Üstelik vatandakinden daha iyi bir lezzet yakalıyorsanız, burada adama “Voila!” derler. Biz de kuzu şişi yedikten sonra aynen öyle dedik; “Voila!”
Ali Baba’s Terrace’a gittiğiniz zaman meze tabağını, döneri, diğer kebapları, çorbaları, mantıyı ve sebze yemeklerini de deneyin ama ne olursa olsun hepsinin üzerine burada bir de “Türk Kahvesi” için. O zaman gerçek Türkiş seramoniyi yakalamış olacaksınız.
Her şeyin saçmasapan bir şekilde Zagatlandığı, Yelplendiği ve Tripadvisorlandığı memleketten tüm harbi yeme-içme ehline selam olsun.
Unutmayın, Harbiyiyorum size tek bir şeyi söyler. Gerçeği!
Selam ile,
Ali Baba’s Terrace
862 2nd Avenue, New York City, NY, 10017 U.S.A. (46.Sokak, 2.Cadde Köşesi)
Tel: 212 8888622 – 212 8888623
Adresi haritada görüntülemek için tıklayın!
cok lezzetli gorunuyor paylasimlarinizin devamini dileriz tabi new york’da boyle turk restaurantlariyla karsilasmak daha bir guzeldir iyi bloglar :)