Girne’de Şeftali Kebabı (Şef Ali Kebap) Nerede Yenir? Niazi’s, Niazi’nin Yeri, Girne, Kuzey Kıbrıs
“Anam bu ne?! Bu bir Mumbar, bu bu bir Şırdan, bu evet, bu bir köfte!” Ama maalesef hiçbiri değil. Bu bir Şeftali Kebabı. İçerisindeki şeftalileri göremiyor musunuz? Sekiz saniye dikkatli bir şekilde şaşı bakınca görebilirsiniz. (Büyütüp bakın bir zahmet)
Hehe. Hala göremediniz mi? O halde üzülmeyin bu kebapta şeftalinin bırakın kabuğunu, sapı dahi yok. Dahası bu kebabın şeftali ile yakından uzaktan ilgisi yok.”Peki ne alakası var arkadaşım? Bizi de ayak üstü harbi harbi yiyor musun yoksa?” diyebilirsiniz pek tabii. Lakin hatırlatırız burası Kıprıs! Burada arabalar sağdan gidebilir, buradaki cırcır böcekleri hiç utanmadan üstünüze doğru uçabilir, kumarhanelerine ilk kez gidiyorsanız kollu makineler size güzel para kazandırabilir, ya da bizdeki kırk yıllık “Niyazi” orada gayet güzel 1949’dan beri “Niazi’s” şeklinde olabilir. Olmuş da!
O halde gelin öğrenelim bakalım neymiş bu şeftali kebabı? Efendim epey rivayet var. En çok aktarılan (ve inanılması beklenen) o ki, vaktiyle Şef Ali denen Kıbrıs’lı bir vatandaş bu kebapları seyyar arabasıyla yaparmış. Şef Ali’nin kebapları zamanla olmuş sana Şeftali Kebabı. (Bizdeki gibi “şeftaaali” diye uzatmadan söyleyin bakalım, Kıprıs’lıları daha iyi tanımış olacaksınız.) Yaaa, durum böyle işte.
Eylül ayının ortasında akşam saat beşte, 38 derece sıcaklıkta atıyoruz kendimizi Niazi’s’e. Niazi’s, Niyazi’nin Yeri manasında, anladınız değil mi? Aferin.
Şimdi bu Kuzey Kıbrıs’lı vatandaşlarımız bu kebap için son derece güzel bir tanıtıcı web sitesi yapmışlar. Ne güzel değil mi? Lefkoşa’da, Gazi Mağosa’da ve Girne’de nerelerde yiyebileceğinizi söyleyen ve kebabın tarihini anlatan anlamlı ve tanıtıcı bir iskele sayfa olmuş. Daha önce benzer bir web sitesine Keşan’lılar tarafından yapılan Satır Et‘de rastlamıştık.
Neyse efendim. İçeri giriyoruz bizden başka o saatte oraya gidecek deli olmadığı için kendimizi şanslı hissediyoruz. Şimdi burada “Şeftali Kebabı istiyorum.” dediğiniz anda size, bizdeki “Karışık Kebab”a tekabül eden, mezesiyle, nevalesiyle masanıza gelecek Full Kebap diye bir şey öneriyorlar. Yalnız dikkat! İçerisinde bir adet Şeftali Kebabı var. (Üstelik Full Kebap Niazi’s adına tescilli bir şey. Kıprıs’ı şimdi biraz daha iyi anlıyorsunuz değil mi? You feel me?)
“Full Kebabı neyliyek? Bize Şeftali Kebap gerek.” diye ricada bulunduk. Sağolsunlar kırmadılar ve Full Kebap fiyatına bize Full Şeftali Kebap yedirdiler. Yani sadece “Şeftali Kebabı yiyeceğim, yanına da nevale mevale istemiyorum.” diye bir şey yok. Bizden tavsiye, bir Full Kebap menüyü, Full Şeftali Kebab’a çevirtin ve bunu iki kişi hüpletin! (Şimdi Kıprıs’ı biraz daha iyi anlıyorsunuz değil mi? You feel me?) Bu arada Full Kebap nedir arkadaşım? Ey, okuyucu hiç kıllanmıyorsun?
Dayanamıyorum ve nevale fotoğraflarından en sevdiklerimden biri olan yoğurdu sizlerle aşağıda paylaşmak istiyorum.
Neyse canımız okuyucularımız, çok şükür her güzel kebabın güzel bir mangalı olması gerekir felsefesi burada da geçerli. Kuzu gömleği denen olaya sarılmış kebap harcı, ince bir ustalıkla mangal kömürü üzerinde bir şişe geçirilerek coz coz efektleri ile pişiriliyor ve yaklaşık on dakika içerisinde de masanıza servis ediliyor.
Efendim toplaşın! Gelen şeyin lezzeti ve yarattığı hissiyatı konusunda en kral bilgileri vereceğiz.. Az sonra! Hazır mısınız? O kadar gurmeyiz dedik, anlatalım madem.
Beyti kebabı, aşırı maydanozlu ev köftesi, sosis, mumbar dolması, şırdan dolması gibi bol soğan ve sarımsaklı bir şey yiyorsunuz. Kebap özelliği var ama bizim kebap beklentilerimize göre de biraz yavan kalıyor. Bir köfte düşünün ve bu köftenin harcı kuzunun gömleği diye adlandırılan iç zara sarılıyor. Bu iç zar aslında banna veya terb diye adlandırılıyor. (Şu an sadece biz biliyoruz aslında çaktırmayın) Bu da görüntüyü sosis, mumbar ve şırdan havasına sokuyor.
Bize servis edilen Şeftali Kebabı’nın yanında ayrıca sağolsunlar “Kadının Adı Yok” misali göstermelik bir adet de Hellim peyniri de koymuşlardı. İlk o geliyor zaten. Altlık yapıyorsunuz. Ama Hellim’i mangalda tek başına pişerken kesinlikle görmeniz lazım. Çok havalı. Kıbrıs’ta makam sahibi bir yiyecek olduğu her halinden belli. Hellim’e inşallah ilerleyen dönemlerde Harbiyiyorum’da değineceğiz ama ilk işimiz Şeftali Kebabı lafzını tamamlamak ve tamamlıyoruz da. Ne zaman? Az sonra!
Evet, gelin bir de Şeftali Kebabının hikayesini bizi havaalanına bırakan taksi şöförünün ağzından dinleyelim. “Ya abicim, Şef Ali diye biri var diyorlar, ilk o yaptı diyorlar. Bir de Şef Talia (Chief Talia) diye biri var diyorlar. İlk o yaptı diyorlar. Amaaaan! İster gavur, ister Kıprıslı olsun hiç farketmez adam köftenin harcını tutturamadığı için kuzunun gömleğine sarıverip pişirivermiş işte. Yoksa bildiğin gevşek köfte.”
Efendim, biz koptuk siz kopmayın.
Yavru Vatan’a selam.
Afiyet olsun!
Niazi’s Restaurant Bar
Kordon Boyu, Girne, (Kyrenia) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Tel: 0392 8152160
Adresi haritada görüntülemek için tıklayın!
Yine yeniden, muhteşek bir harbiyiyorum anlatımı.
Nekadar keyf aldınız bilmiyorum ama şeftali kebabı bende pek olmadı. Canım çekmedı, bu hal dun akşamki bir tava pealla’dan kaynaklı olabilir de. :)
Siz kebap dediğinizde bende, kaburga, kuzu şiş ve küşleme ve türevleri canlanıyor. Ocağın dumanıda üstünüze tütecek, dumanlanacak üst baş.
Ağzınıza sağlık, :)
Merhabalar; Şeftali kebabı için verdiğiniz bilgiye çok teşekkür ederim.
Hikaye için linkinizi verdim…
İlgiyle izliyorum blogunuzu. Sevgiler…
Geri bildirim: Lefkoşa’de Şiş Köfte (Kebap) Nerede Yenir? Burcu Kebap, Lefkoşa, Kuzey Kıbrıs - Harbi Yiyorum
Geri bildirim: İstanbul’un en iyi mezelerini yapan 7 restaurant | Budaviva