Amerika Günlükleri 2 – Gıda Ürünlerinde Enflasyon!
Bu hafta biraz Amerika gözlemlerimden bahsedeceğim. Geçen hafta yazdığım gibi bir açılış için buraya, Amerika’ya geldim. İki haftadır imkan el verdiğince gezmeye, ‘gidilecek’ diye işaretlediğim yerlere uğramaya çalıştım. Notlar aldım. Mekanlardan ve lezzetlerinden bahsetmeye başlamadan evvel buradaki genel atmosferden bahsetmek isterim.
ENFLASYON
Türkiye kadar olmasa da pandemide basılan trilyonlarca doların (9 trilyon dolar olduğu iddia ediliyor) Amerika’da hiper enflasyona neden olacağı belliydi. Bunun sağlamasını şu anda bizzat kendi gözlerimle görüyorum. Öyle ki Amerika’da 2019’dan bu yana dolaşımda olan doların dörtte biri 2020’de Trump zamanında basıldı.
Buraya geldiğim iki haftalık süreçte bile Amerika’da fiyat artışları hissediliyor, konuşuluyor. Hem benzinde, hem temel gıdada ve daha birçok sektörel üründe fiyatlar artmaya devam ediyor. Burada dahi hissedilir olan bu artışın ülkemize ithal ettiğimiz ürünlerdeki fiyatlarının yansımalarının da önümüzdeki günlerde devasa dalgalar şeklinde olacağı kesin.
Sokaktan Manhattan’da sevdiğim bir pub olan Corner Bistro’dan örnek vereyim. 2019’da 10.75 USD olan bir cheeseburgerin fiyatı şu anda 12.75 USD. Aynı şekilde 2019 yılında 5.75 USD olan fıçı biranın fiyatı 8.50 USD’a yükselmiş.
Bunun gibi örnekleri sıralamak mümkün… Google Haritalar’da mekanlarda birçok kişi eski menülerin görsellerini de yüklüyor. Kıyaslamak için girip siz de bakabilirsiniz. Dolar ile Türk lirasını çarpmıyorum bile. Ben buraya geldiğimde (30 Kasım) 1 USD=13,5 TL idi. Ben bu satırları yazarken 16,5 TL. İlk geldiğim günleri arıyorum.
TEDARİK ZİNCİRİ
Geçtiğimiz hafta New York Times bir haber yaptı ve haberde burada kahvaltıda ve öğünlerde çokça tercih edilen bagelların (bizdeki muadili simit) içinde kullanılan krem peynir tedariğinde sıkıntı olduğunu, böyle giderse önümüzdeki günlerde bagellerın içine sürülen krem peynirin tedarik edilemeyeceğini belirtti. Bu sokaktan haberle birlikte bir gıda krizinin de kapıda olduğu ortada.
Aynı şekilde konteynır fiyatlarının artması ile (2500 USD’dan 10.000 USD’ye çıkmış) Amerika’ya ithal ürünlerde de benzer şekilde tedarik sıkıntısı ve fiyat artışları kendini bariz bir şekilde göstermeye başlamış.
COVID-19
Buraya geldiğimde vaka sayıları normal seyrinde gidiyordu. Lakin özellikle son bir haftada yüzde yüzün üzerinde artış ile New York’un neredeyse bir kez daha kapanışın eşiğine geldiğini söyleyebilirim. Yine New York Times’ın iki gün önceki haberine göre Broadway şovları oyuncuların Covid olması nedeniyle iptal edilmeye başlamış. Aynı şekilde hastanelerde yatan hasta sayıları artıyor ve şehirde yeni varyantlarla beraber vaka sayıları aşıya rağmen hızla ilerliyor.
Burada restoran/barlara aşı kartınızı ve Türk kimliğinizi göstererek girebiliyorsunuz. HES kodu gibi bir uygulama yok. Yani eğer Covidseniz ya da temaslıysanız ve hastalığı ayakta atlatıyorsanız, aşı kartınızla her yere girip çıkabilirsiniz. Fakat özellikle Manhattan’da neredeyse her adım başı ücretsiz Covid-19 testleri yapılıyor. Önlerindeki kuyruk da her geçen gün artıyor. Havaların soğuması ile birlikte vaka sayıları dramatik bir şekilde yükselişte.
Maalesef 2022 pek de hoş gelmiyor.
Güzel şeyler anlatmak istiyorum ama maalesef dünya buna izin vermiyor.
Salih Seçkin Sevinç