AtinaDeniz ÜrünüKalamar TavaNE YİYELİMNEREDE YİYELİMYunanistan

Atina’da Külahta Balık Nerede Yenir? Zisis, Fish in a Cone, Atina, Yunanistan

Siz hiç külahta balık gördünüz mü? Biz gördük, Atina’da. Sahi ne oldu bizim gazete kağıdından külah yapma kültürü? Eskiden çekirdekçiler olurdu sokaklarda, çekirdeklerini külahlara koyup satarlardı. Onlar da yok oldu. Modern ambalajlar çıktı, mertlik bozuldu. 

Peki bu külah yapma kültürünün Atina’da devam ettiğini söylesek şaşırmazsınız herhalde. Zira Atina merkezde bir örneği daha dünyada nadir bulunan et ve balıkçılar çarşısında satış yapan balıkçıları şöyle dikkatli bir izlemenizi öneririz. Hepsinin çiğ balıkları, ahtapotları, kalamarları yağlı kağıtları büyük külahlar haline getirdikten sonra içlerine koyduklarını ve müşterilerine bu külahlarda uzattıklarını görürsünüz. 

Yani Atina’da külahçılık geleneği son sürat devam ediyor. 

Zisis, Bir Külahta Balıkçılık Müessesesi

İşte bu gelenekten hareketle Zisis isimli, hikayesi de olan bir balıkçı sokakta yürürken atıştırmalık külahta balık konsepti tasarlamış. Çok da iyi yapmış.

Bir benzerinin İtalya’da da olduğu bilgisi Instagram hesabımızda külahta balık paylaşır paylaşmaz geldi bize. 

Peki Zisis menüsünde ne mi var? 

Kalamar, hamsi, papalina, sardalya, minik karides… Yani hepsi küçük ama has Ege denizi balıkları ve haşeret-i bahriyesi. 

Tezgahtan balığınızı seçiyorsunuz ve iki dakika içerisinde yağda balıklarınızı kızartıp, külahın içine koyup, üstüne bir de yarım limon ekleyip servis ediyorlar.

Mükemmel! 

Çıtır Taze Ege Balıkları

Limonu külahtaki balıklarınızın üstüne sıkıp sıkıp çıtır çıtır taze Ege denizi balığı yiyorsunuz. 

Bu kadar basit. Müthiş lezzetli. Tazecik, sıcacık, ülkenin kendi has lezzet olan deniz balıkları…

Atina sokaklarını arşınlarken külahta Yunan hamsisi yedik kısacası. Böyle bir deneyimi de ilk kez yaşadık. Çok da sevdik.

Peki biz bu aktiviteyi yaparken ne düşündük?

Bu kadar basit bir fikir iken, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde neden böyle külahta balık sunan bir tane bile balıkçı/balık restoranı olmadığını düşündük. 

Peki Türkiye’de Hala Neden Donuk Norveç Uskumrusu Satmaya Devam Ediyoruz?

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde artık İstanbul için bir ikon haline gelen balık ekmekçilerinin neden hala donuk Norveç uskumrusu ithal edip ekmek arası donuk uskumru satmaya devam ettiğini düşündük.

Neden bir işi geliştirmek için dünyada benzer işleri yapan insanları görmek için gezmediğimizi, hadi gezmeyi de bırak yaptığımız işi daha iyi nasıl yapabiliriz diye düşünmediğimizi düşündük. 

Bir de sesli düşünüyoruz, neden biz bu kadar fırsatçı öküzleriz?

Şimdi mesela bu yazıyı ve içeriği görüp de bizim anlattığımızdan yola çıkarak yapılacak her türlü külahta balık uyarlaması eksik kalacak. Yahu kalkın işiniz için atlayıp gidin, olayı yerinde görün, o balıkların tadına bakın ey bu fikir çok iyiymiş ben de yapayım diye düşünen vatandaş!

Bir pasaport, bir vize, bir uçak bileti ile atlayıp gidin. Yerinde kendi gözlerinizle görün. Bu kadar! Bunu yapmazsanız biz ne anlatsak hep eksik kalacaksınız. 

Şimdi anlattıklarımızdan yola çıkarak (hazır biz yazmışız ya masraf yapıp gidip de yol yapmaya gerek yok artık, nasılsa görüldü ve çok iyi anlaşıldı değil mi kurnaz kardeşim?) külahta balık yapıp satmaya çalışacak her balıkçı bu iş modelinin kötü kopyalarını üretip, bunu iyice vasatlaştırana kadar da birbirlerinden görerek kopyalamaya devam edecekler.

Bu bugüne kadar hiç şaşmadı. 

Heyhat!

Maalesef ki o işler öyle olmuyor. Bir yerde rızık çemberi bozuluyor işte. Çünkü işinize saygınız kendinize olan saygınız kadardır. Ve işini seven insan işini geliştirmek için bilginin peşinden ne pahasına olursa olsun gider. 

Neyse bu kadar fırça ve dertlenme yerine ulaşmıştır sanıyoruz. 

Külahta balık çok iyi fikir. Keşke bizde de olsa.

Ama unutmayın! Yunanistan’da bu külahçılık temelsiz değil. Çarşıda-pazarda, manavda hala külahta ürün sunma yaygın. Fikir bağlamsız değil yani. O yüzden söyleyip duruyoruz yerinde gidip görün, kendinize vizyon katıp öyle dönün diye.

Keşke bizim de kendi bağlamlarımız kendi has fikirlerimize bağlansa.

O zaman tadından yenmez. 

Vesselam.

Zisis, Fish in a Cone
Athinaidos 3, Athina 105 63, Yunanistan
Tel: +302103211152

Salih Seckin Sevinc

Harbiyiyorum.com kurucusu ve yazarı. 2009'dan beri yeme-içme üzerine keşifler yapıyor. Araştırıyor, yiyor, içiyor, videolar/fotoğraflar çekiyor, düşünüyor ve yazıyor. 2021 - "Ruhani" (Roman) 2018- "Ölüm Yolcusu Abdülüver'in Tuhaf Seyahatleri" (Roman) 2016 - "Harbi Yiyorum - Türkiye'de Harbiden Nerede Ne Yenir?" (Yemek Kitabı) 2015 - "Her Şeyin Başı Blog" (İş Kitabı) 2014 - "Social Media for Real" (İngilizce İş Kitabı) 2012 - "Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya" (İş Kitabı) kitaplarının yazarı. 2018'den bu yana ODA TV "Lezzet Peşinde" köşe yazarı, Eylül 2019'da KRT'de "Harbi Yiyorum" programını hazırlayıp sundu. Şu anda "Nerede Ne Yenir?" cümlesinin altını doldurmaya ve lezzet keşiflerini/öğrendiklerini size aktarmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir