Beyoğlu’nun Değişmeyen Lezzeti, Tunç Balık
Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir döner ülkesi!
Yani söylemek istediğim yurtdışından ülkemize gelen bir turistin ülkesine dönünce sayacağı yemeklerin en başında döner geliyor. Sonra kebap, belki çok çok sonra balık…
Nedense üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz ürünleri kültürü hak ettiği yeri bulmuş değil.
Yani kısaca et, kebap sever bir milletiz.
Oysa ki deniz ürünleri konusunda ilham veren hikayelere sahip işletmelerimiz ve yurtdışından gelenlerin bile parmakla gösterdikleri harika ürünleri var. Bugün size bu örnek işletmelerin bir tanesinden bahsedeceğim.
Tuncer abi ve Tunç Balık Hikayesi
Tuncer abi 1937 doğumlu Saint Joseph mezunu eski bir bahriyeli… Deniz sevgisi zaman içerisinde balık avlama tutkusuna, aldığı eğitim ve disiplin ise avladığı balıkları işlemeye, varolan balık kültürümüz hakkında derinlemesine araştırmalar yapmaya yönlendiriyor.
1959 yılında Beyoğlu’nda Balıkçılar Çarşısı’nda Tunç Balıkçılık isimli balıkçı tezgahını açıyor. Keyif ehli de olduğu için gel zaman git zaman balıkları önce kendi arkadaş grubuna meze olacak şekilde sonra da bu özel ürünleri müşterilerine satacak şekilde sunmaya başlıyor.
Çiroz, tarama, lakerda, somon füme, somon pastırma, füme palamut ürün portföyünün sadece bir kısmı.
Torik lakerdası Tuncer abinin imza ürünlerinden biri mesela… Türkiye’de onun kalitesinde lakerda yapan yerlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Hatta Tuncer abi bu işin piridir.
Devam edelim…
1990 yılında devlet Tuncer abiyi bir ay boyunca Norveç’e gönderiyor.
Neden?
Somon füme yapımını öğrenmesi için… Eh, birkaç yabancı dil ve deniz ürünlerini bilen Tuncer abi için bu iş çocuk oyuncağı tabii.
Tuncer Murat Ergunsu bir ay boyunca Norveç’te özel davetle ağırlanarak çok özel bir somon füme tarifiyle birlikte yurda geri dönüyor. Ardından Tarım Köy İşleri Bakanlığı’ndan üretim iznini de alarak Türkiye’nin sayılı deniz ürünleri işleyen mekanlarından biri haline geliyor.
Böylece Tuncer abi bütün iş modelini de bu yönde şekillendiriyor ve artık taze balık satmayı bırakıyor.
Üçüncü Kuşak: Murat Başak
Beyoğlu’nda elbette o günden bugüne çok şey değişti. Ama Tuncer abinin deniz ürünlerinin lezzeti hiç değişmedi. Hala Balık Pazarı’ndaki Dudu Odaları Sokakta o küçük dükkanında üretimini yapıp müdavimlerine sunmaya devam ediyor.
Bugünlerde işi torunu Murat Başak ele almış durumda. Dedesi meslekle ilgili her konuyu detaylarıyla kendisine öğretmiş. O da bayrağı dedesinin bıraktığı yerden mutlu mesut taşımaya devam ediyor.
Dile kolay Tuncer abi artık 82 yaşında, koca ömrünü denizlere vermiş biri. Eskisi kadar dükkana uğramıyor. Yine de eğer Beyoğlu’nda Tunç Balık’a gidecek olursanız bazen onu tezgahın arkasında çiroz ayıklarken, ya da tarama hazırlarken görebilirsiniz.
Görürseniz bizden de çok selam söyleyin.
**Yazının orjinali oda.tv de yayında…