İstanbul’da Yöresel Kahvaltı Mekanları
Enteresan bir şekilde ülke olarak kahvaltıya düşkünlüğümüz var. Sırf bu nedenle tüm gün sadece kahvaltı veren mekanlar bir sektöre dönüşmüş durumda.
İstanbul Beşiktaş’ta “Kahvaltıcılar Sokağı” var mesela…
Sabah akşam kahvaltıdan başka bir şey sunmuyorlar. Öyle ki; kahvaltı her ne kadar bir sabah öğünüymüş gibi düşünülse de etimolojik olarak baktığımız zaman karşımıza “kahve-altı” kelimeleri çıkıyor. Yani hangi saat olursa olsun üstüne kahve içilip keyif yapılacak bir öğün.
Elbette endüstriyel ürünler ile kahvaltı sunan mekanlar da çok. Ancak gerçek bir küratör hassasiyetinde çalışıp her şehrin yöresel ürünlerinden toplayarak kahvaltı portföyü oluşturan mekanların sayısı da azımsanamayacak kadar fazla.
Gelin bu hafta size İstanbul’da bildiğim, gezdiğim yöresel kahvaltı mekanlarından bahsedeyim…
MIEALA YÖRESEL, KARADENİZ KAHVALTISI, GÖZTEPE
Göztepe’de 60. Yıl Parkı’nın tam karşısındaki ışıklardan girer girmez solda kalan, kocaman bahçesi olan bir villa: Villa Maral. Anıtkabir’in mimarı Emin Onat’ın bir zamanlar mühendis Hazık Ziyal ve ailesi için tasarladığı bir bina. Maral, Ziyal ailesinin küçük kızının ismi. Mimarisinin özel olduğunu söylememe gerek yok herhalde.
Son bir yıldır bu enfes bina ve bahçesinde Karadeniz mutfağına ait ne ararsanız bulabilirsiniz. Lakin ben çoğunlukla mıhlamalı ve kayganalı Karadeniz kahvaltıları ile muhatap oldum.
Mekanın sahibi ve işletmecisi Gökhan Bey tam bir ekolojik tarım tutkunu. Tereyağı, peynir ve diğer yöresel ürünlerin tedariği için kilometrelerce yol yapmış, binlerin üzerindeki rakımlı köylerden Miela Yöresel mutfağı için çeşitli ürünler toplamış. Ekmekleri de ekşi mayalı ve kendileri üretiyorlar.
Benim gibi turşu kavurması sevenlerdenseniz ve elbette damarlarınızda bir nebze de olsa Karadeniz yaylalarının sevgisi varsa Miela Yöresel, keyifli/uzun sabah kahvaltılarınız için doğru bir adres olacaktır.
Giderseniz binayı (Villa Maral) gezmeyi unutmayın. Bir de özellikle hafta sonları rezervasyonsuz gitmeyin.
ÇENGEL BAKLAVA KÜNEFE, GAZİANTEP KAHVALTISI, ÇENGELKÖY
Bazı mekanlar isimleri ile sizi yanıltabiliyor. “Çengel Baklava ve Künefe” ismini görünce mekanda sadece baklava ve künefe olduğunu düşünebilirsiniz ama Çengel Baklava’nn sahibi Mehmet Şerif Niziplioğlu tam bir Gaziantepli.
Hal böyle olunca hafta içi sabahları 09:00-14:00, hafta sonu ise 10:00-15:00 arası giderseniz mekanda serpme “Gaziantep Kahvaltısı” bulabiliyorsunuz.
Mesela zeytin piyazı, Gaziantep salçası ile yapılan kahvaltılık sos, Gaziantep peyniri ve katmer bunlardan sadece bazıları…
Bu serpme kahvaltı menüsünde salam sosis gibi şarküteri ürünlerine yer yok. Menemenleri de Şerif Bey’in tarifi ile biraz farklı ve az biraz da sırlı. Artık giderseniz ve menemenini beğenirseniz siz kendisine sorarsınız.
Şerif Bey Gaziantep yöresel kahvaltısı vermeden önce İstanbul’daki kahvaltıcıları geziyor ve notlarını alıyor. “Gezdiğim mekanların ya manzarası güzeldi lezzeti yoktu, ya da lezzeti vardı, manzarası yoktu” diyor. İşte bu Gaziantep Kahvaltısı da tüm bu etütlerin sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Çengelköy’e gidecek olursanız park yeri bulamayız diye sıkılmayın, mekanın az ilerisinde 700 araçlık İspark otoparkı var.
AFYON KAHVALTI SALONU, ATAŞEHİR
Ataşehir Bulvarı’nda yer alan mekan serpme kahvaltısı ile öne çıkan bir diğer yöresel kahvaltıcı… Tabii ki Afyon denince aklımıza gelen iki şey var: Afyon sucuğu ve Afyon kaymağı. Bu mekanda her ikisi de mevcut. Bir üçüncüsünü de ben size söyleyeyim: Patatesli ekmek. Güzel haber, Afyon Kahvaltı Salonu’nda patatesli ekmek de mevcut.
Afyon kahvaltısı peşine düşenler için başka da bir şey söylememe gerek yok herhalde.
VAN KAHVALTI EVİ, CİHANGİR
İstanbul’da uzun yıllardır hizmet veren ve hatta yöresel kahvaltı salonu konseptinin öncülerinden Van Kahvaltı Evi. İlk yeri Cihangir’de açıldı. Sonra şubeleşti.
Van’ın otlu peynirleri, karakovan balları, kavut, murtuğa, jaji… Hepsi buram buram Van kokuyor. Gözünüzü bir anda Van’da açmış gibi oluyorsunuz.
BONUS: LÜBNAN KAHVALTISI (ARADA BEYRUT), BEYOĞLU
Sahibi Lübnanlı bir genç girişimci olan Arada Beyrut, Beyoğlu’nda Lüleci Hendek Caddesi köşesinde Beyrut’a gitmeden sizi Beyrut’ta hissettirecek bir mekan.
Masaya oturur oturmaz renkler, müzikler ve ambiyans sizi adeta Binbir Gece Masalları’nda bulunan bir masal kahramanı edasına sokuyor.
Kahvaltı ise tek kelimeyle mükemmel. Humuslar, falafeller, muhammaralar, zahterler, zahterli/muhammaralı ekmekler ve sayamayacağım kadar çok Lübnan mezeleri ile bu mekanda tüm gerçekliğiniz aniden değişiyor.
Başka ülkelerin mutfağına da ilginiz varsa mutlaka Arada Beyrut’a gidin, Fairuz’un şarkıları eşliğinde Beyrut esintileri ve lezzetlerine kendinizi bırakın.
SONU YOK…
Umarım bu tip butik, yöresel kahvaltı veren mekanların sayısı artar. Çünkü gerçekten her şehrimizin kendine has o kadar farklı kahvaltı kültürü var ki 81 ilin tamamından 81 ayrı çeşit kahvaltı menüsü çıkar.
Ancak kahvaltı mekanlarının sakınması gereken yegane nokta, insanların her istediğini menüye koyma yanılgısına düşmeleri olacaktır. O işin de maalesef sonu yok!
Yöresel kahvaltı veriyorsanız çerçeveyi belirlemek çok mühim.
Afiyetle…
Salih Seçkin Sevinç
*Bu yazının orijinali ilk olarak 05.10.2020 tarihinde Odatv‘de yayınlanmıştır.
Geri bildirim: Çengel Künefe, Çengelköy, İstanbul | Harbi Yiyorum ®
Geri bildirim: Koronada Patlama Yaşayan Burgercinin Sırrı - Burgerdinho | Harbi Yiyorum®