Kadınlar Pazarı’nda Et Nereden Alınır? Sam Et, Kasap Ümit Erkoyuncu, Fatih, İstanbul

Adam bildiğin et kesiyor! Tam bir yıl önce araçlarla getirdiği etleri dükkana taşırken gizlice görüntülemiştik. Bu sefer yanına yaklaştık. Tezgahın başında, takım elbiseli, canti saatli, bıçkın, yakışıklı biri. İsmi: Ümit. Habire et üzerinde deneyler yapıyor. Bir de parçalıyor falan. Hem de öyle böyle değil. Ancak bu adamda bir tuhaflık var. Anlatacağız. Az sonra!

Bu sefer tarihi Kadınlar Pazarı ziyaretimizde bize validemiz eşlik ediyor. Bilirsiniz nasıl ki New York’un “Little Italy‘si ya da China Town“ı varsa bizim de “Little Siirt – Küçük Siirt“imiz var. Ümit de Siirtli. Dükkanı öylece açıkta. Etleri de öyle. Üstelik bizim önceki yıllarda yazdığımız Gül Büryan‘ın hemen karşısında.

Validemiz etler açıkta diye önce yanına yaklaşmaya korkuyor ama biz ısrar edince akan sular durduğu için Sam Et‘e yanaşıyoruz. Kısacası; Ümit bizi çağırıyor!

Yanındaki beyaz önlüklü Ömer Ayyıldız ile arkasında açıkta asılı olan etlerden kol, bacak, Allah ne verdiyse kesip önündeki tezgaha atarak ameliyata başlıyor.

Sam Et’de fiyatlar şehir fiyatlarına göre yarı yarıya. Bu yüzden millet beş kilo ile on kilo arasında etleri parçalatıp doğru evinin yolunu tutuyor. Bu esnada annem soruyor “Yavrum, kıyma yapabiliyor musun?” Bu soru üzerine “Aha annemi kesecek valla!” diye düşünmeden alamıyorum kendimi.

Ümit’in olayı aslında “Canlı Adaklık ve Kurbanlık Bulunur” şeklinde. Yani kes, parçala ve devret sistemini işletiyor. Tezgahının üstünü dolduran etlerin tamamını 5 dakika içerisinde eritiyor. 1985’ten beri bu işi yaptığını söylüyor. Oğlunun ismi ise Samet Erkoyuncu. Şaşırmadınız değil mi? Kendisiyle tanışma şerefine nail olamadık ama Ümit’in hemen aşağıdaki diğer dükkanında da o duruyormuş.

“Sametçiğim seni tanımadık ama babanı tanıdık. Saygı duyduk! Hz. İbrahim’e ibadet olarak gelen şeyi meslek edinmişsiniz. Tebrik ediyoruz! Allah işlerinizin bereketini artırsın.”

Efendim, Ümit’in bu etleri nereden temin ettiğini sorduk, o da bize “Sabah 5’te çıkıp köylerden toplayıp getiriyoruz.” dedi. Bir kısmı da Gökçeada’dan geliyormuş. Etlerinin piyasaya göre ucuz olmasının nedenini sorduğumuzda ise muzip bir gülümseme ile “Ben piyasadan topladıktan sonra piyasada et kalmıyor, borsası artıyor da ondan.” dedi.

“Bak sen!” adam iddialı beyler. Yalnız haklı da olabilir zira müşteriler kuyrukta. Annemin de bu konuşmalar esnasınsa kendine güveni geliyor ve hemen bahsi geçen Hevur etinden beş kilo sipariş ediyor “Ama iyice parçalayın e mi Ümit bey yavrum?” diye de niyaz ediyor. Bir de aklı hala aldığı etleri nasıl kıyma yaptıracağı konusuna takılmış durumda.

Yahu ne kıyması anne! Bir an evvel şu eti alalım, kaçalım Allah aşkına! Adam az sonra bizim kolu da kesecek gibi…

“Hevur nedir Ümit beyciğim?” diye sorduğumuzda ise “Keçi’nin Hasosu” yanıtını alıyoruz. Ette başka bir olaya girdiğimiz belli yani. “Peki bu et nerede ve nasıl tüketilir? ” diyoruz. “Yemeklerde, kuru fasulyede, türlüde ya da fırında, ya da isterseniz en güzeli haşlamada!” yanıtlarını alıyoruz.

Ümit çok conti ve çok tarz bir abimiz! Kendisi gerçek bir sinema karakteri. Biraz Alpacino’yu andırıyor. Tezgahının arkasında devleşiyor. Et olayına ömrünü verdiği çok belli. Bu durumda açıklıyoruz; hayatımızda gördüğümüz en bir kasap, Sayın Ümit Erkoyuncu efendi bey hazret kasap!

Bize biznıs kartını uzatıyor ve “Başın düşerse dara, 7/24 ara!” diyor. Bunun üzerine daha fazla söyleyecek bir söz bulamıyoruz.

“Eyvallah Ümit abimiz! Seni şimdi arıyoruz.”

Sam Et Kasap – Ümit ve Samet Erkoyuncu
Zeyrek mah. Zeyrek cad. No:40 Fatih/İstanbul
Tel: 0532 3520538 – Ümit, 0532 1778456 Samet

Adresi haritada görüntülemek için tıklayın!