BağcılarİstanbulIzgara EtNE YİYELİM

Bağcılar’da Et Mangal Nerede Yenir? Halamoğlu, Mahmutbey, İstanbul

Yıl 2003. O yıllarda Harbiyiyorum.com yoktu. Salih Abi de yoktu. Lakin Halamoğlu vardı. Hem de nasıl vardı, gelin anlatayım;

Bağcılar’da böyle salaş, izbe baraka gibi, gecekondudan bozma bir mekan. O yıllarda Salih Abiniz Yenibosna DHL Express’te Müşteri Hizmetleri’nde müşterilerle cebelleşiyor. O yıllarda ona Salih Bey diyorlar hatta. Yoğun iş temposu arasında da satın alabileceği en yakın tatil dışarıda yemek yemek Salih Bey’in.

Hala öyle mi bilmiyoruz ama o zamanlar DHL Express’de bir personel yemeği çıkıyor ki, mükemmel. Böyle parmaklarınızı yersiniz. Lakin bizi o ofis yemekleri bir türlü kesmiyor işte. Serde her daim pisboğazlık hakim. Öğle yemeğine lezzet keşfine çıkacak bir iki pisboğaz arkadaşımız daha var şükür. Mesai saatlerinin başlamasından itibaren birbirimizi gaza getiriyoruz. Öğle arası lezzet avına çıkacağız diye heyecanlanıyoruz. Dışarıda yemek adeta bir spor aktivitesi bizim için. Böylece dışarıda yemek/keşif maceralarımız başlıyor. Galiba Harbiyiyorum.com’un temelleri de buralarda atılıyor. Genelde önceliğimiz (yakın olduğu için) Kanatçı Haydar, sonra da Halamoğlu Et Mangal. Neticede öğle aramız tam bir saat. Bir saatte git gel, ye iç hesap öde hepsini halletmek lazım. Bakmayın zor iş. Bir saatte büyük operasyon bu saydıklarım. Lakin lojistik bizim işimiz!

Kanatçı Haydar’da kanat yiyoruz, Halamoğlu’nda kilolarca et yiyoruz. O zaman Halamoğlu’nun havalandırması falan da yok, üstümüz başımız leş gibi yağ kokar halde DHL Express’e dönüp “İyi günler DHL ben Salih, size nasıl yardımcı olabilirim?” diye gelen çağrıları alıyoruz. Fakat o dışarıda yemek yediğimiz özel günlerde kendimizi nasıl iyi hissediyoruz anlatmak, kelimelere dökmek zor.

Soğan yemişiz, et yemişiz, kızarmış ekmeklerle çoban salataların zeytinyağlı limonlu suyuna ekmek banmışız. Dudağımız, burnumuz akşam eve gidip yıkanıncaya kadar et kokuyor. (Çünkü mekanda zerre havalandırma yok.) Bağcılar’ın ne idüğü belirsiz bir mahallesi ve izbe/metruk bir binaydı burası en nihayetinde.

Bu izbe baraka mekanda kaç kilo et yiyeceğimizi, ne yiyeceğimizi söylüyor ve ister etlerimizi kendimiz pişiriyor ya da işin ustalarına kendini bırakıyorduk. Her halükarda leş gibi kokuyorsun işte. Düşünün o yıllarda “steakhouse”, Nusret, şapkalı etçiler, hiçbiri yok, sadece Halamoğlu var!

18 Yıl Sonra Tekrar Halamoğlu Et Mangal

İşte o Halamoğlu’nu tam 18 yıl sonra büyük bir nostalji ile ziyaret ettik. Bakalım duruyor mu yerinde diye. 

Durmak ne kelime, kocaman bir restoran olmuş. Bir vitrini var, etleri böyle mücevher gibi teşhir ediliyor. Fiyatlar elbette eskisi gibi değil. Eskiden tıka basa yer, kuş kadar bedel öderdik. Lakin “Mazi kalbimde yaradır.” boşa söylenmemiş bir şarkı işte. Böyle kapıda kuruluş: 1993 yazıyor. Biz 2003’lü hallerine şahit olmuşuz. İyi ki de olmuşuz.

Ama Halamoğlu’nda yine de mantık aynı. Yemek istediğin kadar eti seçip söylüyorsun. “İki kalem pirzola, iki adet köfte, iki kuzu kaburga, bir küşleme…” gibi gibi. Sonra eğer etlerin pişimi ile sen ilgileneceksen ocak başına, yok eğer ilgilenmeyeceksen ocaklardan uzak masa başına geçiyorsun.

Salata, ayran, nevale, ızgaralık biber ve domates ile aç karnını taam eyliyorsun. 

18 yıl sonra Halamoğlu’nda yedikten sonra bir kez daha düşündük. Restoranların salaş kalması çok anlamlı değil mi? Ya da bize anlamlı gelen nostaljinin yanılgısı içinde miyiz? Yoksa gelişmesi, zamlanması ve zamanın ruhunu yakalaması mı normal?

Her ne ise, Harbiyiyorum.com’un kurulmasında ve Salih Abi’nin yemek dünyasına girişinde Halamoğlu’nun önemi büyüktür. 

Tam on sekiz yıl sonra arşivlerimize Halamoğlu’nu eklemek nasip oldu. Böylece Harbiyiyorum’un bir kez daha kişilerden ve kurumlardan büyük olduğunu idrak ettik.

Ey yemek düşkünü faniler! Ne olursa olsun yemek yemeğe mecbursunuz.

Harbiyiyorum tüm aç mecburlara göz kırpar, kucak açar ve çokça selam eder. 

Vesselam.

Halamoğlu Et Mangal
Mahmutbey, Halkalı Cd. 72/A, 34218 Bağcılar/İstanbul
Tel: +902126518448

Salih Seckin Sevinc

Harbiyiyorum.com kurucusu ve yazarı. 2009'dan beri yeme-içme üzerine keşifler yapıyor. Araştırıyor, yiyor, içiyor, videolar/fotoğraflar çekiyor, düşünüyor ve yazıyor. 2021 - "Ruhani" (Roman) 2018- "Ölüm Yolcusu Abdülüver'in Tuhaf Seyahatleri" (Roman) 2016 - "Harbi Yiyorum - Türkiye'de Harbiden Nerede Ne Yenir?" (Yemek Kitabı) 2015 - "Her Şeyin Başı Blog" (İş Kitabı) 2014 - "Social Media for Real" (İngilizce İş Kitabı) 2012 - "Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya" (İş Kitabı) kitaplarının yazarı. 2018'den bu yana ODA TV "Lezzet Peşinde" köşe yazarı, Eylül 2019'da KRT'de "Harbi Yiyorum" programını hazırlayıp sundu. Şu anda "Nerede Ne Yenir?" cümlesinin altını doldurmaya ve lezzet keşiflerini/öğrendiklerini size aktarmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir